Translation of "Olduğundan" in Hungarian

0.026 sec.

Examples of using "Olduğundan" in a sentence and their hungarian translations:

Haklı olduğundan şüpheleniyorum.

Gyanítom, hogy igazad van.

Hatalı olduğundan kuşkulanıyorum.

- Gyanítom, hogy nincs igazad.
- Gyanítom, hogy tévedsz.

Pazar olduğundan park kalabalıktı.

Mivel vasárnap volt, a park tele volt emberekkel.

Hazır olduğundan emin misin?

Biztos vagy benne, hogy készen vagy?

Tom'un iyi olduğundan eminim.

Biztos vagyok benne, hogy Tom teljesen jól megvan.

Tom'un suçlu olduğundan şüpheliyim.

Kétlem, hogy Tom bűnös.

şoförün ırkçı olduğundan emin oluyordum.

akkor biztos voltam benne, hogy a sofőr fajgyűlölő.

O, hasta olduğundan dolayı gelmedi.

- Betegség miatt hiányzik.
- Azért hiányzik, mert beteg.

Onun kim olduğundan emin değilim.

Nem tudom biztosan, hogy ő kicsoda.

Onun bir avukat olduğundan kuşkuluyum.

- Kétlem, hogy ő ügyvéd.
- Kétlem, hogy ügyvéd.

Onun güvenli olduğundan emin misin?

- Biztos, biztonságos?
- Biztos vagy benne, hogy biztonságos?
- Biztos vagy te abban, hogy ez biztonságos?

Onun burada olduğundan emin misin?

Biztos vagy benne, hogy ez itt van?

Tom'un oldukça dürüst olduğundan eminim.

Biztos vagyok benne, hogy Tom teljesen őszinte.

Dürüst olduğundan dolayı Tom'u severim.

Szeretem Tomot, mert becsületes.

Tom'un iyi olduğundan emin olmalıyım.

Meg kell bizonyosodnom róla, hogy Tomi jól van.

Bunun nasıl olduğundan emin değilim.

Nem vagyok benne biztos, hogyan is történt ez.

Vaktin bu olduğundan emin değilim.

Nem vagyok biztos benne, hogy eljött az idő.

Bunun doğru olduğundan oldukça eminim.

Egészen biztos vagyok benne, hogy igaz.

Tom'un hazır olduğundan emin değilim.

Nem vagyok biztos abban, hogy Tom készen áll.

Bunun doğru olduğundan emin değilim.

Nem vagyok biztos benne, hogy az igaz.

Bunun gerçek olduğundan emin değilim.

Nem vagyok biztos benne, hogy ez valóságos.

Tom'un arkadaşı olduğundan hiç bahsetmedin.

Sosem említetted, hogy Tom barátja vagy.

Tom'un nerede olduğundan emin değiliz.

Nem tudjuk biztosan, hogy Tom hol van.

Yeterli suyumuz olduğundan emin misiniz?

Biztos vagy abban, hogy elég vizünk van?

İstediğinin bu olduğundan emin misin?

Biztos vagy benne, hogy ezt akarod?

İstediğinin o olduğundan emin misin?

Biztos vagy benne, hogy ezt akarod?

Kapının kilitli olduğundan emin ol.

Bizonyosodj meg arról, hogy az ajtó be van zárva!

O olduğundan beri Tom'la konuşmadım.

Nem beszéltem Tomival mióta ez történt.

Bunun güvenli olduğundan emin misin?

Biztos vagy benne, hogy ez biztonságos?

Sen çocuk sahibi olduğundan bahsetmedin.

Nem is mondtad, hogy gyerekeid is vannak.

Bir sorun olduğundan emin değilim.

Nem vagyok biztos benne, hogy gond van.

Bunun bozuk olduğundan oldukça eminim.

- Biztos vagyok benne, hogy ez törött.
- Tuti, hogy tönkrement.

Yapman gereken işlerin olduğundan eminim.

- Biztos vagyok benne, hogy van dolgod.
- Biztosra veszem, hogy akad elintéznivalód.

Bunun gerekli olduğundan emin değilim.

Nem vagyok biztos benne, hogy ez elengedhetetlen.

Onun samimi olduğundan şüphem yok.

Nem kételkedem az őszinteségében.

Tom Mary'nin haklı olduğundan emin.

Tom biztos benne, hogy Máriának igaza van.

Tom'un burada olduğundan emin misin?

Biztos vagy benne, hogy Tom itt van?

Yanında yavruları olduğundan arka sokaklardan ilerliyor.

Nyomában a kiselefántokkal inkább a mellékutcákat választja.

Size, ilerleyen süreçte ne olduğundan bahsettim

Arról beszéltem, mi lesz később,

Everest Dağı, Dağların Ana Tanrıçası olduğundan

A Csomolungma a Hegyek Ősanyja.

Tom bugün dün olduğundan daha iyi.

Tomi jobb ma, mint tegnap.

O, hasta olduğundan dolayı bize katılamadı.

Nem tudott csatlakozni hozzánk, mert beteg.

Yapmış olduğundan dolayı ona teşekkür ettim.

Megköszöntem neki azt, amit csinált.

Onun dürüst olduğundan nasıl emin olabiliriz?

Hogy lehetünk benne biztosak, hogy ő őszinte?

Başka bir seçeneğimiz olduğundan emin değilim.

Nem vagyok biztos benne, hogy van más választásunk.

Hepsi bu kadar olduğundan emin misin?

Biztos, hogy ez minden?

Gördüğün kişinin Tom olduğundan emin misin?

Biztos, hogy Tomit láttad?

Bunun için zamanımız olduğundan emin misin?

Biztos vagy benne, hogy van erre időnk?

Evdeki tek kişi olduğundan emin misin?

Biztos, hogy csak te voltál a házban?

Bu şeyin güvenli olduğundan emin misin?

Biztos vagy abban, hogy ez a dolog biztonságos?

Bu ihtiyacımız olduğundan çok daha fazla.

Ez sokkal több, mint amennyire szükségünk van.

Onun dürüst bir insan olduğundan eminim.

Biztos vagyok benne, hogy ő egy becsületes fickó.

Hangisinin daha kötü olduğundan emin değilim.

Nem tudom, melyik a rosszabb.

Benim kalmamın mantıklı olduğundan emin değilim.

Nem vagyok benne biztos, hogy bölcs dolog lenne maradnom.

Her şeyin yolunda olduğundan emin misin?

Biztos vagy benne, hogy minden rendben?

Seni görenin Tom olduğundan emin misin?

Biztos vagy benne, hogy Tomot láttad?

Neden bunu yapanın Tom olduğundan şüpheleniyorsun?

Miért gyanítod, hogy ezt Tomi tette?

Bunu daha önce olduğundan daha iyi biliyoruz.

Ezt most jobban tudjuk, mint valaha.

Ben bunun yasadışı bir taksi olduğundan şüpheleniyorum.

Arra gyanakszom, hogy ez egy illegális taxi.

Tom bugün dün olduğundan çok daha iyi.

Tomi sokkal jobb ma, mint tegnap volt.

Bunun yapmamız gereken şey olduğundan emin misin?

Biztos, hogy ezt kellene csinálnunk?

Bunun iyi bir fikir olduğundan emin değilim.

Nem vagyok biztos benne, hogy ez jó ötlet.

Bunun iyi bir zaman olduğundan emin misiniz?

Biztos vagy benne, hogy jó az időzítés?

Bunun sadece bir yanlış anlaşılma olduğundan eminim.

Biztos vagyok benne, hogy csupán félreértés volt.

Yapabileceğimiz daha başka birçok şey olduğundan eminim.

Biztos vagyok benne, hogy még sok más dolgot is tehetünk.

O daha önce olduğundan daha da kötü.

Ez még annál is rosszabb, mint amilyen volt.

Tom gerçekten olduğundan çok daha yaşlı görünüyor.

Tom sokkal idősebbnek néz ki, mint amennyi valójában.

Her şeyin yolunda olduğundan emin olmak zorundayım.

Meg kell bizonyosodnom arról, hogy minden rendben van.

Çıkmadan önce, ışıkların kapalı olduğundan emin olun.

Bizonyosodj meg róla, mielőtt elmész, hogy nem ég-e a villany.

Japonya elli yıl önce olduğundan çok farklı.

Japán teljesen más lett mit amilyen ötven évvel ezelőtt volt.

Tarihçiler onun babasının kim olduğundan emin değil.

- A történészek nem biztosak benne, ki volt az ő apja.
- A történészek nem biztosak benne, hogy ki volt az apja.
- A történészek nem biztosak benne, ki volt az apja.
- A történészek nem biztosak benne, hogy ki volt az ő apja.

İhtiyacım olan şeyin o olduğundan emin değilim.

Nem vagyok biztos benne, hogy arra van szükségem.

Yapmam gereken şeyin o olduğundan emin değilim.

Nem vagyok biztos benne, hogy azt szükséges megtennem.

Soru senin neden orada olduğundan ortaya çıkıyor.

Felmerül a kérdés, mit kerestél te ott.

Ve bence çoğumuzun bu pozisyonda olduğundan bahsetmek istiyorum.

Közülünk sokan kerültünk abba a helyzetbe,

Şehirde çok sayıda evcil hayvan olduğundan seçeneği bol.

A sok háziállatnak köszönhetően bőven van lehetőség.

Ben her zaman, Tom'un biraz paranoyak olduğundan şüphelendim.

Mindig is gyanítottam, hogy Tom egy kicsit üldözési mániás.

Buna senin ihtiyacın olduğundan daha çok ihtiyacım var.

Az jobban kell nekem, mint neked.

Tom'un geç saatlere kadar çalışmak zorunda olduğundan eminim.

Biztos vagyok abban, hogy Tominak sokáig kellett dolgoznia.

Bunun çok iyi bir fikir olduğundan emin değilim.

Nem vagyok biztos benne, hogy ez olyan jó ötlet.

Bir seçenekle ilgili çok şeyimiz olduğundan emin değilim.

Nem vagyok biztos benne, hogy van más választásunk.

Tom'un inandığı şeyin arkasında duracak cesareti olduğundan şüpheliyim.

Kétlem, hogy Tomi elég bátor, hogy kiálljon azért, amiben hisz.

Yapmak zorunda olduğum şeyin o olduğundan emin değilim.

Nem vagyok biztos benne, hogy azt kell megtennem.

Omuza kadar boyları iki metre olduğundan... ...pek engel tanımazlar.

Kétméteres marmagasságukkal nem sok akadályba ütköznek.

Içinde bir yem olduğundan tam olarak emin olmak ister.

hogy tényleg van-e hús a belsejében, mielőtt a csapda bezárul.

İnsanların her zaman olduğundan daha çok boş zamanı var.

Az embereknek most több szabadidejük van, mint valaha.

Tom'un erkek kardeşinin sahip olduğundan daha az parası var.

Tomnak kevesebb pénze van, mint a fivérének.

Az önce gördüğümüz şeyin bir maymun olduğundan emin misin?

Biztos vagy benne, hogy egy majmot láttunk?

Her şeyi almak için yeterli paramız olduğundan emin misin?

- Biztos, hogy van annyi pénzed, hogy mindent megvegyél?
- Biztos vagy benne, hogy van elég pénzünk, hogy mindent megvegyünk?

Dürüst olmak gerekirse, ne olduğundan tam olarak emin değilim.

Az igazat megvallva, nem vagyok teljesen biztos benne, hogy mi történt.

Sinir uçları ve kan damarlarıyla dolu olduğundan son derece hassastır.

Idegvégződésekkel és erekkel bőven ellátott, ezért rendkívül érzékeny.

O şimdi beş yıl önce olduğundan çok daha iyi durumda.

Messze jobb, mint volt öt évvel ezelőtt.

Onun gri saçı, kendisinin olduğundan daha yaşlı görünmesine neden oluyor.

- Az ősz haja öregebbnek láttatja a tényleges koránál.
- Az ősz haja miatt sokkal öregebbnek látszik, mint amennyi idős.

Onun ne olduğundan emin değilim ama bir silah atışına benziyordu.

Nem tudom, mi volt ez, de úgy hallatszott, mint egy lövés.

Bu, kadınların da erkekler kadar orgazm olduğundan emin olmakla alakalı değil.

Nem is az, hogy a nők ugyanannyi orgazmust éljenek át, mint a férfiak.

Doyuracak üç büyük boğaz olduğundan anne, aileye yemek bulmakta güçlük çekecektir.

Három éhes gyomrot kell jóllakatni. Az anyamedvének nincs könnyű dolga.

Bunun bir iltifat mı yoksa bir hakaret mi olduğundan emin değilim.

Nem tudom eldönteni, hogy ez bók vagy sértés.

Göl donmuştu ama buzun üzerinde yürümek için yeterince güçlü olduğundan emin değilim.

A tó teljesen befagyott, de nem vagyok biztos abban, hogy a jég elég erős ahhoz, hogy járni lehessen rajta.

- O, hasta olduğundan dolayı gelemedi.
- O, hasta olduğu için gelemedi.
- Gelemedi çünkü hastaydı.

Nem tudott jönni, mert beteg volt.