Translation of "Entraba" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Entraba" in a sentence and their turkish translations:

Ella entraba a verme,

Yürüyerek beni görmeye gelirdi,

La gente entraba a empellones.

İnsanlar girişte birbirlerini itiyorlardı.

Y entraba en una familia blanca, evangélica cristiana,

onların beyaz, Evanjelist Hristiyan,

Posiblemente, ellos vieron cuando nuestro barco entraba en el puerto.

Muhtemelen gemimizin limana geldiğini gördüler.

Mientras el monje rezaba en la iglesia, la gente entraba lentamente.

Rahip kilisede dua ederken insanlar ağır ağır içeri giriyorlardı.

- Por mucho que se le dijera que se había equivocado, a Tom no le entraba en la cabeza.
- Tom no da su brazo a torcer, por mucho que le recuerden los errores cometidos.

Kaç kişi ona hatalı olduğunu söylerse söylesin Tom hâlâ haklı olduğu konusunda ısrar ediyor.