Examples of using "Una" in a sentence and their turkish translations:
Kılıcın kılıfına kın denir.
Bir cümle bir cümledir.
Bir zamanlar güzel bir prenses varmış.
Bir tavşan, bir kaplumbağa ile yarıştı.
Bir teori ve bir düşünce arasında büyük bir farklılık vardır.
Bir ambulansa ihtiyacın var mı?
Cevap yazın.
- Bir kelime seç.
- Bir kelime seçin.
- Bir sözcük seçin.
- Bir sözcük seç.
Bana bir şans ver.
Bir tişört istiyor musun?" "Evet, kırmızı olanı istiyorum."
Bir madalyayı hak ediyorsun.
- Bir mektup okuyorum.
- Bir mektup okudum.
Mary bir etek ve bir bluz satın aldı.
Teori ve fikir arasında büyük fark vardır.
Bir kız kardeşin var mı?
kapalı kutu, hapishane olarak adlandırıyordu.
Kilit ve anahtar gibi.
"Dolma kalemin var mı?" "Evet, bir tane var."
- Pizza ve bira getir!
- Pizzayla bira getir!
- Bir pizza ve bir bira getir!
- Bir zamanlar bir yıldız kayması gördüm.
- Bir defasında bir yıldız kayması gördüm.
- O bir kabustu.
- Tam bir felaketti.
- O bir kâbustu.
Bana bir bahşiş ver.
Bana bir şans ver.
Biraz aspirin al.
O bir şakaydı.
Ben bir mağazadan bir dergi satın aldım.
Bir kart al.
"Biz bir bira istiyoruz." "Sadece bir bira mı?"
- Bir hesap makinesi ister misin?
- Bir hesap makinesi istiyor musun?
Bir elmayı mı yoksa bir armutu mu tercih edersin?
- Söylenmek isteneni anlıyoruz.
- Mesajı aldık.
Bir film izliyorum.
Bir pizza sipariş ettim.
Bana yardım et.
Bir kelebek olgun bir tırtıldır.
Bir kez canlı bir balina gördüm.
Bir liste yap.
Bu bir tercih değil, önceliktir.
Bir elbise giy.
Bu bir ananas.
O bir kız mı yoksa bir kadın mı?
Bir elma ister misin?
Bir zamanlar, güzel bir prenses yaşıyordu.
Bir çörek ye.
Bir İngiliz anahtarı, yaygın olarak kullanılan bir araçtır.
Bir kurabiye ister misin?
Bir iddia bir kanıt değildir.
Ben bir kız görüyorum.
Burada bir zamanlar bir kilise vardı.
Ve biliyor musun? Çok yazık... Uruguay'ı kaybediyor olmaları çok yazık.
Bir ambulans çağırın.
Odanın sadece bir yatağı, bir masası ve bir sandalyesi vardı.
Sen bir tehditsin.
O bir arkadaştan daha çok bir tanıdık.
- Ben bir elma yiyorum.
- Bir elma yiyorum.
Bir öneri:
Bir tarantula.
Bu bir çıngıraklı yılan.
bir fikir,
Bir dişi.
Esinti çıktı.
Bir tuzak.
Birinin ölmesi...
beşli.
Birinin tattım.
Ondan bir tane istiyorum!
olduğunu söyleyebilirim.
- Bir kelebek!
- Kelebek!
Bunu inşa ettikten sonra inanılmaz bir korunmanız olur.
akıllı telefon, tablet veya bilgisayar.
İyi bir çevrem, iyi bir itibarım vardı. İyi olacağımı
şimdi bir örneklendirme yapalım. Bir havuz düşünün
Bir çantaya ihtiyacım var. Bir tane ödünç verir misin?
- Ben bir kabus gördüm.
- Bir kâbus gördüm.
Eğer bir kalem istiyorsan, sana bir tane ödünç verebilirim.
Büyük bir örümcek bir ağ örüyordu.
Ben bir dergi okuyorum.
Bir söz verdin.
Bir otopsi var mıydı?
Tom çarşaf ve yastık istedi.
Bulut bir buhar kitlesidir.
Bir şarkı söylememize izin verin.
Bu bir kule.
O bir kız.
Bir mektup okuyorum.
- O, çekici bir kadın.
- O, seksi bir kadın.
Bu bir şaka.
Bir kraliçe görüyorum.
Bu bir felaket.
O bir arkadaşın arkadaşıdır.
- Bir mektup yazıyorum.
- Ben bir mektup yazıyorum.
- Mektup yazıyorum.
Bir kişi seçin.
Bu bir emirdir.
Ben bir özür istemiyorum. Ben bir açıklama istiyorum.