Translation of "Mato" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Mato" in a sentence and their turkish translations:

Se você matar minhas aulas, eu te mato.

Benim derslerimi atlatırsan seni öldürürüm.

Assim eu mato dois coelhos com uma cajadada só.

- Bu yolla bir taşla iki kuş öldürürüm.
- Bu yolla bir taşla iki kuş vururum.

Esta é a primeira vez que eu mato um rato.

- İlk defa bir fare öldürdüm.
- Bu bir fareyi ilk öldürüşüm.

O campo de pouso da ilha agora está coberto de mato.

Adadaki havaalanı yabani otlarla kaplıdır.

Tom se perdeu no mato e acabou no quintal de alguém.

- Tom ormanda kayboldu ve kendini birinin arka bahçesinde buluverdi.
- Tom ağaçlık alanda yolunu kaybedip kendini bir evin arka bahçesinde buldu.

E não penses que é só por causa da ausência de antídoto no meio do mato.

Elinizde panzehir var diye paçayı sıyırdığınızı sanmayın.

- Você conseguiria sobreviver sozinho na natureza?
- Você sobreviveria sozinho na selva?
- Você sobreviveria sozinho no mato?

- Vahşi hayatta tek başına yaşayabilir misin?
- Çölde tek başına hayatta kalabilir misin?

- Meu cachorro às vezes come mato.
- Meu cachorro às vezes come grama.
- Meu cachorro às vezes come capim.

Benim köpeğim bazen ot yer.