Translation of "Acabou" in Turkish

0.016 sec.

Examples of using "Acabou" in a sentence and their turkish translations:

... acabou.

Sona erdi.

Acabou

Bitti

Acabou.

Bu bitti.

- A rixa acabou.
- A disputa acabou.

Kan davası bitti.

Não acabou

Bununla da bitmedi

Finalmente acabou.

Sonunda bitti.

Quando acabou?

O ne zaman bitti?

- Sua provação acabou.
- Acabou o sacrifício deles.

Onların çilesi bitti.

- Nosso casamento se acabou.
- Nosso casamento acabou.

Evliliğimiz bitti.

- O dinheiro deles acabou.
- O dinheiro delas acabou.

Onların parası bitti.

Esta missão... ... acabou.

Bu görev sona erdi.

A missão acabou.

Görev sona erdi.

Seu tempo acabou.

Zamanın bitti.

Nosso dinheiro acabou.

Paramız kalmadı.

Ele acabou expulso.

Sonunda kovuldu.

O tempo acabou.

Zaman doldu.

A festa acabou.

Parti bitti.

A reunião acabou.

Toplantı bitti.

Tudo se acabou.

Her şey gitti.

A guerra acabou.

Savaş sona erdi.

O verão acabou.

Yaz bitti.

A revolução acabou.

Devrim bitti.

Acabou, não é?

Bitti, değil mi?

Não acabou ainda.

O henüz bitmedi.

A luta acabou.

Kavga sona erdi.

A recessão acabou.

Durgunluk bitti.

O show acabou.

Konser bitti.

O sonho acabou.

Rüyâ bitti.

O intervalo acabou.

- Mola bitti.
- Teneffüs bitti.

O Halloween acabou!

Cadılar Bayramı bitti!

Nossa munição acabou.

Cephanemiz tükendi.

Nosso chá acabou.

Çayımız tükendi.

Acabou-se tudo.

Her şey bitti.

- Ele acabou de sair.
- Ele acabou de sair daqui.

- Az önce gitti.
- Yeni çıktı.

- Eu acho que agora acabou.
- Acho que agora acabou.

Sanırım o artık bitti.

- O jogo acabou em empate.
- O jogo acabou empatado.

Maç berabere bitti.

- Um mosquito acabou de me picar.
- Um carapanã acabou de me picar.
- Um pernilongo acabou de me picar.
- Uma muriçoca acabou de me picar.

Bir sivrisinek az önce beni ısırdı.

Acabou tudo entre nós.

Aramızdaki her şey bitti.

Ele acabou na cadeia.

O sonunda hapishaneyi boyladı.

Acabou a minha bateria.

Bataryamın şarjı bitmiş.

Ele acabou de chegar.

O henüz geldi.

Todo o dinheiro acabou.

Tüm para bitti.

Ela acabou de sair.

O henüz gitti.

Alguém acabou de ligar.

Az önce biri aradı.

Você acabou de acordar?

Yeni mi kalktın?

Tom acabou de chegar.

Tom az önce geldi.

A minha bateria acabou.

Benim pil bitti.

Razvan acabou de sair.

Razvan az önce gitti.

Ele acabou de sair.

Az önce dışarı çıktı.

Tom acabou de acordar.

Tom az önce uyandı.

Tom acabou de sair.

Tom az önce gitti.

Dan acabou sendo preso.

Dan hapsi boyladı.

Acabou a minha paciência.

Benim sabrım tükendi.

Esta conversa acabou. Adeus.

Bu konuşma bitti. Hoşça kal.

Tom acabou de morrer.

Tom az önce öldü.

Tom acabou de jantar.

- Tom akşam yemeğini yemeyi henüz bitirdi.
- Tom az önce akşam yemeğini yemeyi bitirdi.

A reunião não acabou.

Toplantı bitmedi.

Você acabou de chegar.

Daha yeni geldin.

acabou de chover.

Yağmur zaten dindi.

- A polícia acabou por prender Tom.
- A polícia acabou prendendo Tom.

Polis en sonunda Tom'u yakaladı.

- Ela acabou de completar vinte anos.
- Ela acabou de fazer vinte anos.

O henüz yirmiye girdi.

Acabou de abrir uma investigação

Hemen soruşturma açıldı

A era Viking então acabou.

Viking dönemi sona ermişti.

O ônibus acabou de sair.

Otobüs az önce ayrıldı.

A guerra acabou em 1954.

1954 yılında savaş sona erdi.

O trem acabou de partir.

- Tren az önce ayrıldı.
- Tren az önce gitti.

Sua senha acabou de mudar.

Şifren değiştirildi.

Você acabou de ser baleado.

Sen sadece vuruldun.

Tom acabou de se divorciar.

- Tom yeni ayrıldı.
- Tom yeni boşandı.

Meu irmão acabou de sair.

Erkek kardeşim az önce gitti.

Acabou de começar a nevar.

Az önce kar yağmaya başladı.

Acabou-se toda a comida.

Tüm yiyecek bitti.

Tom acabou de ser preso.

O az önce tutuklandı.

Como você acabou sendo preso?

Nasıl hapse düştün?

Tom acabou de ficar maluco.

Tom az önce çıldırdı.

O Tom acabou de sair.

Tom az önce gitti.

A temporada de caça acabou.

Av sezonu bitti.

Você está dizendo que acabou?

Sen onun bittiğini mi söylüyorsun?

O dia ainda não acabou.

Gün henüz bitmedi.

A lua de mel acabou.

Balayı bitti.

Tom acabou de me contar.

- Tom sadece bana anlattı.
- Tom az önce bana anlattı.

Mary acabou de ver Tom.

Mary az önce Tom'u gördü.

Você acabou de se levantar?

Yeni mi kalktın?

O ônibus acabou de partir.

Otobüs az önce gitti.

Parece que o Tom acabou.

Tom bitirmiş gibi görünüyor.