Examples of using "Perdeu" in a sentence and their turkish translations:
- Takımımız kaybetti.
- Takımımız yenildi.
- Bir şey mi kaybettin?
- Bir şey kaybettin mi?
Bahsi kaybettin, değil mi?
O, karizmayı çizdirdi.
Yenildin mi?
- O hafızasını kaybetti.
- Hafızasını kaybetti.
- Hafızasını yitirdi.
Umut yitirdi.
O, uçağını kaçırdı.
Tom telefonunu kaybetti.
Hiç kimse umudunu kaybetmedi.
Sen kaybettin, vazgeç!
Her şey kayboldu.
Tom kayboldu.
Zayıfladın mı?
Tom kilo kaybetti.
Tom her şeyi kaybetti.
Zayıfladın.
Tom kayboldu.
Tom anahtarını yitirdi.
- Sakızın tadı kaçtı.
- Sakız tadını kaybetti.
- Tom işini kaybetti.
- Tom kovuldu.
Tom çok zayıfladı.
Tom kontrolü kaybetti.
Onurunu kaybetti.
O bir kitap kaybetti.
Bahsi kaybetti.
Bir şey mi kaybettiniz hanımefendi?
Tom aklını kaybetti.
Sen tekneyi kaçırdın.
Tom sesini kaybetti.
Takım, hareketlilikten yoksundu.
Kafayı mı yedin sen?
Çok fazla kan kaybettin.
Tom çok kan kaybetti.
Tom çok fazla kan kaybetti.
Tom şapkasını kaybetti.
- O, görme duyusunu kaybetti.
- O görme yeteneğini kaybetti.
Sen toplantıyı kaçırdın.
Tom dengesini kaybetti.
- Oyunu kaçırdın.
- Oyunu kaçırdınız.
Tom kalemini kaybetti.
O treni kaçırdı.
Tom otobüsü kaçırdı.
- Tom itibarını kaybetti.
- Tom güvenirliğini kaybetti.
Tom çok zaman harcadı.
Birisi bir cüzdan kaybetti.
O görme yetisini kaybetti.
Tom otuz pound kaybetti.
Tom soğukkanlılığını kaybetti.
Tom ayakkabılarını kaybetti.
O, işinden kovuldu.
Tom hamlamış.
Tom hesabını şaşırdı.
Tom sabrını kaybetti.
Tom umudunu kaybetti.
Tom ilgi kaybetti.
Fazla özlemedin.
Tom gene kaybetti.
Tom çok para kaybetti.
Ne kaybettin?
Tom, 30 kilogram verdi.
Tom şimdi her şeyi kaybetti.
Tom bir şey kaçırmadı.
- Burada bir şey kaybettin mi?
- Burada bir şey mi kaybettin?
- Burada bir şey mi kaybettiniz?
- Burada bir şey kaybettiniz mi?
- O işini kaybetti.
- İşini kaybetti.
McClellan zamanı boşa harcamadı.
Tom hafızasını kaybetti.
Tom büyük olasılıkla kayboldu.
Tom yarışı kaybetti.
- Tom bahsi kaybetti
- Tom bahisi kaybetti.
Tom cüzdanını kaybetti.
Tom gözlüğünü kaybetti.
Tom görme yeteneğini kaybetti.
Tom bir kitap kaybetti.
Leyla namusunu kaybetti.
Leyla çok kilo verdi.
Tom ne kadar para kaybetti?
Ormanda kayboldu.
Mary anahtarı kaybetti.
- Adam bütün umudunu yitirmişti.
- Adam bütün ümidini kaybetmişti.
Tom umudunu hiç kaybetmedi.
- Tom Boston'da kamerasını kaybetti.
- Tom, Boston'da fotoğraf makinesini kaybetti.
- Tom, fotoğraf makinesini Boston'da kaybetti.
- O, ormanda yolunu kaybetti.
- Ağaçların arasında yolunu kaybetti.
Sonra, o bilincini kaybetti.
O şehirde kayboldu.
Politikaya olan ilgisini kaybetti.
Saatini kaybetti.
Avrupa, ruhunu kaybetti mi?
Nasıl bu kadar kilo verdin?
- Şansını yitirdin.
- Şansını kaybettin.
Tom bir şemsiye daha kaybetti.