Translation of "Matar" in Turkish

0.010 sec.

Examples of using "Matar" in a sentence and their turkish translations:

- Quero matar alguém.
- Eu quero matar alguém!

Birini öldürmek istiyorum.

- Eles tentaram me matar.
- Elas tentaram me matar.

Onlar beni öldürmeye çalıştı.

Fumar pode matar.

Sigara içmek öldürebilir.

Vamos matar aula.

Sınıf atlayalım.

- Você não pode me matar.
- Vocês não podem me matar.

Beni öldüremezsin.

- Você está tentando me matar.
- Vocês estão tentando me matar.

Beni öldürmeye çalışıyorsun.

Conseguem matar uma chita.

Çitayı bile öldürür.

Ela vai me matar.

- O bana çok kızacak.
- O beni öldürecek.

Eles vão me matar.

Onlar beni öldürecekler.

Tom quer matar Mary.

Tom Mary'yi öldürmek istiyor.

Alguém tentou me matar.

Birisi beni öldürmeye çalıştı.

Tom tentou se matar.

Tom kendini öldürmeye çalıştı.

Eu vou te matar.

Seni öldüreceğim.

Ela tentou se matar.

O, kendini öldürmeye teşebbüs etti.

Eu vou me matar.

Kendimi öldüreceğim.

Ele quer me matar.

O beni öldürmek istiyor.

Ela quer me matar.

Beni öldürmek istiyor.

Ela ameaçou me matar.

Beni öldürmekle tehdit etti.

Vocês querem me matar.

- Sen beni öldürmek istiyorsun.
- Beni öldürmek istiyorsunuz.

Tom voltará a matar.

Tom yine öldürecek.

Tom vai me matar.

Tom beni öldürecek.

Tom vai te matar.

Tom seni öldürecek.

Nós vamos te matar.

Seni öldüreceğiz.

Quem tentou te matar?

Seni kim öldürmeye çalıştı?

Alguém tentou nos matar.

Birisi bizi öldürmeye çalıştı.

Você quer me matar?

- Beni öldürmek mi istiyorsun?
- Beni öldürmek mi istiyorsunuz?

Tom irá me matar.

Tom beni öldürecek.

Tom tentou matar Maria.

Tom, Mary'yi öldürmeye çalıştı.

Vou matar aquela cadela.

O fahişeyi öldüreceğim.

- Meu pai vai me matar.
- O meu pai vai me matar.

Babam bana çok kızacak.

- Tom não vai me matar.
- O Tom não vai me matar.

Tom beni öldürmeyecek.

- Eles vão me matar.
- Eles me matarão.
- Elas vão me matar.

Onlar beni öldürecek.

- Eles vão me matar.
- Eles me matarão!
- Elas vão me matar.

Onlar beni öldürecek.

- Eles estavam tentando matar o Tom.
- Elas estavam tentando matar o Tom.

Tom'u öldürmeye çalışıyorlardı.

Mas demasiado sol pode matar.

Fakat güneşin fazlası da öldürebilir.

Você está tentando me matar?

Beni öldürmeye mi çalışıyorsunuz?

Minha mãe vai me matar.

Annem beni öldürecek.

Minha mulher vai me matar.

Karım beni öldürecek.

Meu marido vai me matar.

Kocam beni öldürecek.

Meu irmão vai me matar.

Erkek kardeşim beni öldürecek.

Eu quero matar o Tom.

Tom'u öldürmek istiyorum.

Eu queria matar o Tom.

Tom'u öldürmek istedim.

Quem ia querer me matar?

Beni kim öldürmek ister?

Eu não quero matar você.

- Seni öldürmek istemiyorum.
- Sizi öldürmek istemiyorum.
- Seni öldürmek istemem.
- Sizi öldürmek istemem.

Minha irmã vai me matar.

Kız kardeşim beni öldürecek.

Sua mãe vai me matar.

Senin annen beni öldürecek.

Estava tentando matar o tempo.

Zaman öldürmeye çalışıyordum.

Jogamos cartas para matar tempo.

Vakit geçirmek için kart oynadık.

Alguém tentou matar o Tom.

Birisi Tom'u öldürmeye çalıştı.

Pensei que fosse me matar.

Beni öldüreceğini sandım.

Tom vai matar a Mary.

Tom, Mary'yi öldürecek.

Eu vim para te matar.

Seni öldürmeye geldim.

Fadil tentou matar o sogro.

Fadıl kayınpederini öldürmeye çalıştı.

Eu não queria matar ninguém.

Kimseyi öldürmek istemedim.

Estão todos aqui para matar presas.

Hepsi burada av indirme peşinde.

Matar dois coelhos numa cajadada só.

Bir taşla iki kuş vurmak.

O meu irmão quere matar-me.

Erkek kardeşim beni öldürmek istiyor.

Ela tentou se matar noite passada.

Dün gece kendini öldürmeye çalıştı.

Nós não podemos matar o Tom.

Tom'u öldüremeyiz.

Eu não quero matar você, Tom.

Seni öldürmek istemiyorum, Tom.

Por que alguém quereria me matar?

Neden biri beni öldürmek istesin ki?

Tom está preparado para te matar.

Tom seni öldürmek için hazırlanıyor.

O Tom quer te matar, Mary.

Tom seni öldürmek istiyor, Mary.

Seu desgraçado! Eu vou te matar!

Seni piç, seni öldüreceğim!

Potencialmente, essa doença poderia matar milhares.

Potansiyel olarak, bu hastalık binlerce kişiyi öldürebilir.

Estou atrasado. Maria vai me matar.

Ben geç kaldım. Mary beni öldürecek.

Eu não poderia te matar, Tom.

Seni öldüremedim, Tom.

Ele contratou mercenários para te matar.

O seni öldürmek için paralı askerler tuttu.

O Tom vai matar a Mary.

Tom, Mary'yi öldürecek.

Parecia que eles queriam te matar.

Onlar seni öldürmek istiyorlar gibi görünüyordu.

Eu estava tentando matar o tempo.

Ben zaman öldürmek için bakıyordum.

É agora. Eles vão me matar.

Bu o. Onlar beni öldürecekler.

Tom tentou se matar de novo.

Tom tekrar kendini öldürmeye çalıştı.

- Meu pai vai me matar.
- O meu pai vai me matar.
- Eu meu pai me matará!

Babam beni öldürecek.

Não há criaturas formigas não podem matar

karıncaların öldüremeyeceği hiçbir canlı yok

Está um frio de matar esta noite.

Bu akşam son derece soğuk.

Não dirija tão rápido; vamos nos matar!

Çok hızlı sürme. Hepimiz öleceğiz!

Ela está a ponto de me matar.

O beni öldürmek üzere.

Eu não vou tentar matar essa coisa.

O şeyi öldürmeye çalışmayacağım.

Por que alguém quereria matar o Tom?

Neden biri Tom'u öldürmek istiyor?

Pensei que meu namorado fosse me matar.

Erkek arkadaşımın beni öldüreceğini düşündüm.

Você não pode matar a nós dois.

İkimizi de öldüremezsin.

Eu li uma revista para matar tempo.

Ben zaman öldürmek için bir dergi okudum.

Ela o perdoou por matar seu pai.

O, babasını öldürdürmesine rağmen onu affetti.

Fadil comprou uma arma para matar Layla.

Fadıl, Leyla'yı öldürmek için bir silah satın aldı.

A intenção de Sami era matar Leila.

Sami'nin amacı Leyla'yı öldürmekti.

Se for uma Euphorbia, bebê-la pode matar.

Eğer bu bir sütleğense onu içmek sizi öldürebilir.

Vamos jogar video game para matar o tempo.

Zaman öldürmek için bazı video oyunları oynayalım.

Está muito calor; esta roupa vai te matar!

Çok sıcak. Bu elbiseler seni öldürecek!

- Ele tentou suicidar-se.
- Ele tentou se matar.

Kendini öldürmeye çalıştı.