Translation of "Sebbene" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "Sebbene" in a sentence and their turkish translations:

sebbene la mia vista sia perfetta.

Görme yeteneğim muhteşem olmasına rağmen.

Andò al lavoro sebbene avesse il raffreddore.

Grip olmasına rağmen, o, işe gitti.

Sebbene fosse stanca, ha continuato a lavorare.

O yorgun olmasına rağmen çalışmaya devam etti.

Sebbene mi fidassi della mappa, era sbagliata.

- Haritaya güvenmeme rağmen,o hatalıydı.
- Haritaya güvenmeme rağmen o hatalıydı.

Sebbene i contorni non si vedano dallo spazio,

Sınırlar uzaydan görünmese de

Sebbene lei ne abbia 38, dipende ancora dai suoi genitori.

38 yaşında olmasına rağmen, hala ailesine bağlıdır.

E, sebbene la percentuale di aumento del rischio sia relativamente bassa,

ve toplam risk çoğalmaları nispeten küçük olmasına rağmen,

Del battaglione divenne vittime, sebbene la condotta di Soult fosse lodata.

Soult'un kendi davranışları övülse de, taburun yarısı zayiat verdi.

Non parlo bene l'inglese, sebbene l'abbia studiato per sei anni a scuola.

Altı yıl okulda İngilizce eğitimi almama rağmen, çok iyi İngilizce konuşmam.

Sebbene le donne fondino il 38 per cento delle società degli Stati Uniti,

ABD şirketlerinin yüzde 38'i kadınlar tarafından kurulmuş olmasına rağmen

Adottando un approccio più manageriale al comando, sebbene la sua pianificazione, organizzazione e

ve komuta için daha yönetimsel bir yaklaşım benimsediği gözlendi - planlaması, organizasyonu ve

Essa era una formazione più flessibile che permetteva al battaglione di avanzare rapidamente, sebbene

Bu, birliklerin daha esnek ve hızlı ilerlemesini sağlardı.

Tom si abituò a vivere a Boston, sebbene fosse cresciuto in una piccola città.

Tom küçük bir kasabada yetişmesine rağmen Boston'da yaşamaya çalıştı.

1813, sebbene i suoi rapporti con l'Imperatore, e in particolare con il maresciallo Berthier, fossero sempre più

ve İmparator ve özellikle Mareşal Berthier ile ilişkileri giderek gerginleşmesine