Examples of using "Non" in a sentence and their turkish translations:
Kavga etme.
Rahatsız etmeyin.
Dans etmeyecek misin?
Onu unutma.
Onu unutmayalım.
Koşma.
- Ona dokunma.
- Şuna dokunma.
Ona dokunma.
Buna dokunma!
Ayrılmayın!
Gitme.
Ona dokunma.
Onu kırma.
Onu satın almayın.
Bunu kaybetme.
Ona bakma.
Onu ona verme.
Onu açma.
Onu unutmayın.
Onu itme.
- Endişelenme.
- Üzülme.
- Merak etme.
- Takma kafana.
Bunu israf etmeyin.
- Onları küçümseme.
- Onları hafife alma.
Onları ona verme.
Onlara karışmayın.
Onlara yardım etme.
Onları rahatsız etmeyin.
Onları kovma.
Onları rahatsız etme.
Onları arama.
Onları kışkırtma.
Merak etmeyin!
Anlamıyorsun.
- Sigara içmiyor musun?
- Sigara içmiyor musunuz?
İçeri girme.
Sen kazanmayacaksın.
Hatırlamıyor musun?
Sen gitmiyorsun.
Ölmeyeceksin.
Hayatta kalmayacaksın.
Gitmek istemiyorsan, gitme.
Benden nefret etme.
Müdahale etmeyin.
Havlama!
Unutma!
Bir daha gelme.
Gelme.
Bekleme.
Sorma.
Sakın!
Ateş etmeyin!
Haset etme.
Ateş etme.
Cevap verme.
Ölme.
Sözümü kesme.
Bakma.
- Konuşma.
- Konuşmayın.
- Konuşmayınız.
- Gülümseme.
- Gülümsemeyin.
- Gülümsemeyiniz.
Şarkı söyleme.
Kelime oyunu yapma.
İtme.
Atlama!
Aldatma.
Tartışma.
Çığlık atmayın.
Karşı koymayın.
- Ders çalışma.
- Çalışmayın.
- Çalışma.
- Öğrenmeyin.
Protesto etmeyecek misin?
Merhaba demeyecek misin?
Acele etme.
Gitmeyecek misin?
Konuşma!
Müdahale etme!
Yalan söyleme.
Gülme!
Geri gelme.
Uyuma.
Ağlama.
Sakın ölme!
Yemeyin!
Düşünme.
Girme.
Gitme.
Şişmanlama.
- Rahatsız etme.
- Rahatsız etmeyin.
Umutsuzluğa düşme.
İçeri girmiyor musun?
Şarkı söylemeyecek misin?
Beklemeyecek misin?
Oy kullanmayacak mısın?