Examples of using "Andò" in a sentence and their turkish translations:
Ve hiç kimse gitmedi.
Sonrasında bir adım ileri götürdü;
O, yatmaya erken gitti.
- O, alışverişe gitti.
- Alışverişe gitti.
O yine gitti.
O uzaklaştı.
İskender Phrada'ya doğru yürüdü.
Veda etmeden gitti.
Herhangi bir şey söylemeden gitti.
O yurtdışına gitti.
Tom odasına gitti.
O, önce bir meyve dükkanına gitti.
Akşam yemeğinden sonra yatmaya gitti.
Ameliyat iyi gitti.
O yatmaya gitti ve hiç kalkmadı.
Joe nereye gitti?
İngilizce öğrenmek için Amerika'ya gitti.
Yorgun olduğundan dolayı, yatmaya gitti.
Sınav nasıl geçti?
John kapıya doğru ilerledi.
Doktora gitti.
O, Nara'ya gitti.
O, kütüphaneye gitti.
O, kütüphaneye gitti.
Yatmaya gitti.
O uzağa gitti.
O, rehabilitasyona gitti.
O, mağazaya gitti.
O, Amerika'ya gitti.
O uzağa gitmedi.
Tom hapishaneye girdi.
Tom oraya gitmedi.
Grip olmasına rağmen, o, işe gitti.
Macera aramak için seyahate çıktı.
Elbisesini değiştirmek için odasına gitti.
Her şey ters gitti.
O çok iyi gitti.
Tom gitmedi.
O, bütün gün çalışmaya devam etti.
Çok uzağa gitti.
Tom yurt dışına gitti.
Tom kaçtı.
- Fadıl üniversiteye gitti.
- Fadıl koleje gitti.
Leyla içeriye girdi.
Emekli oldu.
Alışverişe gitti.
Tom batıya gitti.
- O, tek başına oraya gitti.
- O, oraya kendisi gitti.
Her şey beklendiği gibi gitti.
Tom oraya girdi.
O aniden gitti.
O yorgun olduğu için her zamankinden daha erken yatmaya gitti.
Tom taşındı.
Bu iyi gitti.
O, sevdiği arabasıyla Yokohama'ya gitti.
O, pikniğe gitti.
O, o mağazaya gitti.
O sörf yapmaya gitti.
O sörf yapmaya gitti.
O, göle gitmedi.
O, göle gitmedi.
Vazo yere düştü ve parçalandı.
Roket yükseldi.
Kuş uzağa gitti.
Köpek uzaklaştı.
Şirket iflas etti.
Tom çok uzağa gitti.
Tom şehir merkezine gitti.
Takasu kliniğine gitti.
Tom on yıl önce evden ayrıldı.
Laurie, Londra'ya gitti.
Tom nereye gitti?
Tom balık tutmaya gitti.
Tom tuvalete gitti.
Tom emekli oldu.
Tom öfkeli gitti.
Tom kütüphaneye gitti.
Tom parka gitti.
Tom göle gitti.
Tom yatmaya gitti.
Tom hapishaneye girdi.
Tom tatile gitti.
Tom Byculla'ya gitti.
Tom panik yaptı.
Tom istemeden gitti.
Tom eve gitti.
Tom koşmaya gitti.
Tom çok ileri gitmedi.
Tom kayak yapmaya gitti.
Bilal okula gitti.
Tom dışarıya gitmedi.
Tom mutfağa gitti.
Mary yatmaya gitti.
Carlos gitti ve kitap ile geri geldi.
O şirket iflas etti.
Boston'da kalıyorken, o onu görmeye gitti.