Translation of "Dipende" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Dipende" in a sentence and their turkish translations:

- Dipende da te.
- Dipende da voi.
- Dipende da lei.
- Quello dipende da te.
- Quello dipende da voi.
- Quello dipende da lei.

Bu size bağlı.

- Dipende da te.
- Dipende da voi.
- Dipende da lei.

- O sana kalmış.
- Sana bağlı.

- Dipende tutto dai soldi.
- Tutto dipende dai soldi.

Her şey paraya bağlı.

- Dipende tutto da questo.
- Tutto dipende da questo.

Her şey buna bağlıdır.

- Dipende tutto da esso.
- Dipende tutto da essa.

Her şey ona bağlı.

Perché molto dipende

Çünkü Paul gibi erkeklerin dinlemesi

Dipende da te.

Bu size bağlı.

Dipende dalla situazione.

Duruma bağlıdır.

Dipende dal tempo.

Havaya bağlı.

Dipende dal contesto.

- Bu, bağlama bağlıdır.
- O, içeriğe bağlıdır.

Dipende da lei.

Ona bağlı.

- Dipende tutto da come lo gestisci.
- Dipende tutto da come la gestisci.
- Dipende tutto da come lo gestite.
- Dipende tutto da come la gestite.
- Dipende tutto da come lo gestisce.
- Dipende tutto da come la gestisce.

Tamamen nasıl ele aldığına bağlı.

- Tutto dipende dalla sua risposta.
- Dipende tutto dalla sua risposta.

Her şey onun cevabına bağlı.

- Il prezzo dipende dalla dimensione.
- Il prezzo dipende dalla taglia.

Fiyat boyuta bağlıdır.

- Dipende da te.
- Dipende da voi.
- Dipende da lei.
- Sta a te.
- Sta a voi.
- Sta a lei.

Bu size kalmış.

- Dipende ancora dai suoi genitori.
- Lei dipende ancora dai suoi genitori.

O, hâlâ ebeveynlerine bağımlıdır.

- Non so. Dipende dal prezzo.
- Non lo so. Dipende dal prezzo.

Bilmiyorum. Bu fiyata bağlı.

Dipende tutto da te.

Bu tamamen size bağlı.

Dipende tutto dal tempo.

O, tamamen havaya bağlıdır.

Dipende dal mio umore.

Bu benim ruh halime bağlı.

Non dipende da me.

Bu bana bağlı değil.

Dipende interamente da lui.

O tamamen ona bağlı olacak.

Dipende interamente da lei.

O tamamen ona bağlı olacak.

Tom dipende da Mary.

- Tom, Mary'ye bağlıdır.
- Tom, Mary'ye bel bağlıyor.

Dipende tutto da Tom.

Bunun hepsi Tom'a kalmış.

- Il tuo successo dipende dai tuoi sforzi.
- Il suo successo dipende dai suoi sforzi.
- Il vostro successo dipende dai vostri sforzi.

Sizin başarınız sizin çabalarınıza bağlıdır.

E dipende da noi adesso,

Ve şimdi bu bize kaldı,

E dipende molto dalla storia.

Ve gerçekten de hikâyeye göre değişiyor.

Kyoto dipende dal settore turistico.

Kyoto turizm sektörüne bağımlıdır.

L'economia del paese dipende dall'agricoltura.

Ülke ekonomisi tarıma dayalıdır.

Tom dipende troppo da Mary.

Tom, Mary'ye çok fazla bağlıdır.

Dipende da quanto è forte.

Bu onun ne kadar güçlü olduğuna bağlı.

Tom dipende da sua moglie.

Tom eşine bağlı.

"Puoi farmi un favore?" - "Dipende."

"Bana bir iyilik yapar mısın?" "Duruma göre değişir."

Il prezzo dipende dalla dimensione.

Fiyat boyuta bağlıdır.

A volte dipende dalla fortuna.

Bazen bu şansa bağlıdır.

Lui dipende ancora dai genitori.

O halen anne ve babasına bağımlıdır.

Dipende da come mi sento.

Bu nasıl hissettiğime bağlı.

La gente dipende da te.

İnsanlar sana güveniyor.

Tutto dipende dalla vostra decisione.

Her şey sizin kararınıza bağlı.

- Il mio umore dipende tutto dal tempo.
- Il mio umore dipende tutto dal tempo atmosferico.

Benim ruh halim tamamen havaya bağlıdır.

- "Quando sarai di ritorno?" "Dipende tutto dal tempo."
- "Quando sarà di ritorno?" "Dipende tutto dal tempo."
- "Quando sarai di ritorno?" "Dipende tutto dal tempo atmosferico."
- "Quando sarà di ritorno?" "Dipende tutto dal tempo atmosferico."

"Ne zaman geri döneceksin?" "Bu tamamen havaya bağlı."

Sopravvivere in natura dipende anche dall'ingegno

Vahşi hayatta kaynaklar bulmalı ve değerlendirmelisiniz.

Sopravvivere in natura dipende anche dall'ingegno,

Vahşi hayatta kaynaklar bulmalı ve değerlendirmelisiniz.

Dove andremo adesso dipende da te.

Buradan nereye gideceğimiz size bağlı.

Ma dipende ancora da sua madre.

Ama hâlâ annesine bağımlı.

Dipende da te, ricordi? Decidi tu.

Yetki sizde, unuttunuz mu? Karar sizin.

La nostra società dipende dalla fiducia:

Toplumumuz güvene dayanıyor:

Tom dipende ancora dai suoi genitori?

- Tom hâlâ ebeveynlerine güveniyor mu?
- Tom geçimini hala ebeveynlerinden mi sağlıyor?

Tom dice che dipende da Mary.

Tom'a göre bu, Mary'nin kararı.

Il successo dipende principalmente dallo sforzo.

Başarı çoğunlukla çabaya bağlıdır.

Tom dipende ancora dai suoi genitori.

Tom hâlâ anne ve babasına bağlıdır

Perché se la nostra felicità dipende da --

Çünkü, eğer mutluluğumuz bu duruma bağlıysa--

In questo periodo dell'anno dipende dai salmoni,

Yılın bu zamanı... ...somonla beslenir.

Il tuo successo dipende dal tuo impegno.

Başarılı olup olmayacağın çabalarına bağlıdır.

L'economia dell'isola dipende dal settore della pesca.

Adanın ekonomisi balıkçılık sektörüne bağlıdır.

La sua risposta dipende dal suo umore.

Yanıtı onun ruh haline bağlıdır.

- Il destino degli ostaggi dipende dal risultato del negoziato.
- Il destino degli ostaggi dipende dal risultato della trattativa.

Tutsakların kaderi görüşmenin sonucuna göre değişir.

Il cui approccio dipende dall'opinione che si ha.

Bu yüzden nasıl hissettiğiniz nasıl davranacağınızı direkt etkiliyor.

Su, possiamo farcela, ma dipende tutto da te.

Hadi, bunu yapabiliriz. Ama hepsi size bağlı.

È una decisione difficile, ma dipende da te.

Bu zor bir karar, ama size bağlı.

Il successo notturno dei ghepardi dipende dalla luna.

Çitanın gece başarısı Ay'a bağlıdır.

La sopravvivenza del giovane branco dipende dalla leonessa.

Bu genç sürünün hayatta kalması baş dişi aslana bağlı.

Ora la loro salvezza dipende dall'udito e dall'olfatto.

Güvenlikleri artık duymalarına ve koku almalarına bağlı.

Mio fratello dipende da me per i soldi.

Erkek kardeşim para için bana bağımlıdır.

Se riuscirà o no dipende dalla sua salute.

Onun başarılı olup olmayacağı onun sağlığına bağlıdır.

Dove ogni specie, per sopravvivere, dipende dalle altre specie.

diğerlerine bağımlı olduğu sonsuz ağın büyüsüne hayranım.

Allora scegli "ricomincia l'episodio." Ricorda, dipende solo da te.

Öyleyse "Bölümü Tekrar Oynat"ı seçin. Unutmayın, bu tamamen size bağlı.

è che quella relazione non dipende solo da me.

o da bu ilişkinin sadece bana bağlı olmadığı.

Il Giappone dipende da altri paesi per il petrolio.

Japonya petrol için diğer ülkelere bağımlıdır.

Il Giappone dipende dai paesi stranieri per il petrolio.

Japonya petrolde yabancı ülkelere bağımlıdır.

"Posso chiederti un favore?" "Dipende da che favore è."

"Senden bir iyilik yapmanı isteyebilir miyim?" "İyiliğin ne olduğuna bağlı."

La popolarità di un sito web dipende dal suo contenuto.

Bir web sitenin gördüğü ilgi onun içeriğine bağlıdır.

Sebbene lei ne abbia 38, dipende ancora dai suoi genitori.

38 yaşında olmasına rağmen, hala ailesine bağlıdır.

Dipende dal software della finestra che interagisce con il vostro umore?

Pencere yazılımının o anki ruh hâlinizle etkileşimi bunu etkiliyor mu?

E dipende da noi trovare un modo per ricostruire la fiducia,

Güveni yeniden oluşturmanın yolunu bulmak bizim sorumluluğumuz

In un'economia come la nostra, che dipende dalla cooperazione su larga scala,

Bizimki gibi işbirliğine bu denli bağımlı bir ekonomide

Su, ce la puoi fare. Dipende da te. Devi prendere una decisione.

Hadi, bunu yapabilirsiniz. Bu size bağlı. Bir karar vermelisiniz.

Al contrario, se hai o meno quel diritto, dipende da dove vivi,

Bunun yerine, yaşadığınız yere veya çalıştığınız kimselere

Il tuo successo dipende dal fatto che tu superi o meno l'esame STEP.

Sizin başarınız STEP sınavını geçip geçmemenize bağlıdır.