Examples of using "Lavorare" in a sentence and their turkish translations:
Çalışmak zorundasın.
Burada çalışmak ister misin?
- Sıkı çalışmalısın.
- Sıkı çalışman gerekiyor.
Pazar günü çalışman mı gerekiyor?
Çok çalışmak zorunda kalacaksın.
Çalışmanı izlemeyi seviyorum.
Bugün çalışmak zorunda mısın?
Çalışmaya devam edin.
İşe git.
- Çabuk çalışmalısın.
- Çabuk çalışman gerekiyor.
Sıkı çalışmak zorundasın.
Çalışmaktan nefret ederim.
Çalışmak zorundayım.
Çalışmak zorundaydım.
Biz çalışmak istiyoruz.
Şimdi çalışmam gerekiyor.
Biz şimdi çalışmalıyız.
Bu gece çalışmam gerekiyor.
Ben çok çalışmak zorunda olacağım.
- Yarın çalışmak zorundayım.
- Yarın çalışmam gerekiyor.
O çalışmaya devam etti.
Neden burada çalışmak istiyorsun?
Onlar beni çalıştırdı.
Onlar iş yapamazlar.
O çalışmaya devam etti.
O, çalışmaya devam etti.
Ben çalışmaya devam ettim.
Çalışmakla meşguldüm.
Almanya'da çalışmak ister misin?
O, çalışmak zorunda değildir.
Seninle çalışmak istiyorum.
- Pazar günleri çalışmak zorunda mısın?
- Pazar günleri çalışmak zorunda mısınız?
Yarın işin yok mu?
Düşünmek değil çalışmak zorundasın.
- İşe gitmelisin.
- İşe gitmek zorundasın.
- İşe gitmen gerekiyor.
Onunla birlikte çalışmak ister misin?
Daha hızlı çalışmak zorundasın.
Bizimle birlikte çalışmak ister misin?
Onlarla birlikte çalışmak ister misin?
Benimle birlikte çalışmak ister misin?
Onunla birlikte çalışmak ister misin?
Bizim için çalışmak ister misin?
Benim Çarşamba günü işim var.
O çok çalışmalı.
Onlar onu çalıştırdılar.
Burada çalışmak istiyorum.
Birlikte çalışmalıyız.
Ben çalışmaya devam ettim.
Burada çalışabilir miyim?
- Ben çalışmayı seviyorum.
- Çalışmayı seviyorum.
Birlikte çalışmak zorundasınız.
Çalışmayı tercih ettim.
Hiç kimse çalışamazdı.
Pazar günü çalışmak zorunda kalacağım.
Biz çok çalışmalıyız.
Çok çalışmak istedim.
Pazartesi çalışmak zorundayım.
- Onun çalışmasına gerek yok.
- Çalışmaya ihtiyacı yok.
Yalnız çalışmayı tercih ediyorum.
Tom çalışmaya başladı.
Ben yakında çalışmaya başlayacağım.
birlikte çalışmalı,
- Çalışmak zorundayım.
- Çalışmam gerekiyor.
Burada çalışamam.
Barış içinde çalışayım.
Ne zaman çalışmaya gittin?
Yarın çalışmaya başlarım.
Hala çalışabilirim.
Tom nerede çalışmak istiyor?
Çıkmaktan çok çalışmayı tercih ederim.
- Bu hafta sonunda çalışmam gerekiyor.
- Bu hafta sonunda çalışmalıyım.
- Bu hafta sonunda çalışmak zorundayım.
Artık çalışamıyorum.
Onlarla birlikte çalışmak istiyorum.
Bugün çalışamam.
Çalışmak için çok yaşlıyım.
Bu akşam çalışamayacağım.
Avustralya'da çalışmak istiyorum.
Kafeteryada çalışmak istiyorum.
Seninle çalışmayı seviyorum.
Gerçekten Boston'da çalışmak ister misin?
- Senin için çalışmak istemiyorum.
- Sizin için çalışmak istemiyorum.
Genellikle işten ne zaman ayrılırsın?
Kimse seninle çalışmak istemiyor.
Çeneni kapa ve işine devam et.
İnsanlığın çıkarları için çalışmalısın.
Ben sadece işe gitmek istiyorum.
Yaşadığımız kadar çalışmalıyız.
O çalışmaya hazırdır.
Daha hızlı çalışmalıyız.