Examples of using "Dallo" in a sentence and their turkish translations:
Onlar aynı köyden geliyorlar.
Beni çalışmaktan alıkoyma.
Onlar aynı ülkeden geliyorlar.
Kaplan hayvanat bahçesinden kaçtı.
Hayvanat bahçesinden bir kaplan kaçtı.
Raftan bir kitap indirdi.
Kaza kirli sis nedeniyle oldu.
Kaplanlar hayvanat bahçesinden kaçtı.
Raftan bir kitap aldım.
Biz aynı semteniz.
Kaplanlardan biri hayvanat bahçesinden kaçtı.
Doğruyu yanlıştan ayırt etmek zorundayız.
Şaşkınlıktan dona kalmıştık.
Doğruyla yanlışı ayırt edemez.
Tom geçen haftadan beri üşüttü.
Zeus'un bizzat fırlattığı silahtan mesela?
Hava fotokimyasal sis ile enfekte edildi.
Kalayı gümüşten ayırt edebilir misin?
Başarı çoğunlukla çabaya bağlıdır.
Ama bu onu evlenmekten alıkoymadı.
Büyük bir hayvan, hayvanat bahçesinden kaçtı.
Tom geçen ekim ayından beri bana yazmadı.
Doğruyu yanlıştan ayırt etmek zordur.
Ben Zambiyalıyım.
Sınırlar uzaydan görünmese de
Şu adam doğruyu yanlıştan ayıramaz.
Bir çocuk bile doğru ile yanlışı ayırt edebilir.
Tom benimle aynı köyden.
Hayvanlar doğru ile yanlışı ayırt edemezler.
Doğru ile yanlışı ayırt edebilmek her zaman çok kolay değildir.
Geçen aydan beri onu görmedim.
eyaletler, her çalışanın maaşından bir paya el koydular.
Kitabı İspanyolcadan Japoncaya çeviren Bay Hino'ydu.
Ama gerçekte, iyi olmaktan hiç bu kadar uzak olmamıştım.
Gümüşü kalaydan ayırabilir misin?
Öğrenci tarafından yapılan konuşma ilginçti.
Bunu Tom'a ver.
Onun hepsini Tom'a ver.
Hepsini onlara ver.
Onu ihtiyacı olana ver.
Onu Tom'a verme. Onu Mary'ye ver.