Examples of using "Della" in a sentence and their turkish translations:
- Jambon ya da sosis ister misin?
- Pastırma veya sosis ister misiniz?
- Polis korumasına ihtiyacın var mı?
- Polis korumasına ihtiyacınız var mı?
Çorba istiyor musun?
Meyve istiyor musun?
- Kuru etiniz var mı?
- Kurutulmuş tuzlanmış sığır etin var mı?
İfadesinin gerçekliğinden şüpheliyim.
Meyve ye!
Senin biran var mı?
Et ekle.
- Postan var.
- Bir postan var.
Bana Almanya'dan bahset.
Silahtan kurtul.
menopoza girmeden yapılan ilk taraması.
gibi ciddi tehlike altındalar
Ben biraz kurutulmuş tuzlu sığır eti buldum.
O, karı eritti.
Pizza ısmarladım.
O, bira içti.
Herhangi bir güneş kreminiz var mı?
Ölümden korkuyor musunuz?
Taahhüt istiyorsun, değil mi?
Senin kariyerin hakkında konuşalım.
Müzik dinliyor musunuz?
Gerçekten korkuyor musun?
Ailen hakkında konuşalım.
Hiç Japon biran var mı?
Durumun farkında mısınız?
İngilizce yeteneğimden memnun değilim.
insanlar ile de ilgileniyoruz.
görme yetimi kaybetmenin 10'uncu yıldönümünde tamamladım.
Hepsi gece karanlığını bekliyor.
Ben çikolata yiyeceğim.
O et istiyor.
Onlar çikolata yerler.
- Sakız çiğniyorum.
- Sakız çiğnerim.
O, eşya çalar.
O, eşya çalar.
- Onlar eşya çalar.
- Hırsızlık yaparlar.
Biraz meyve ve sebze alman gerekiyor.
Roosevelt savaş bitmeden önce öldü.
Pizza istiyorum.
O meyve istiyor.
Ben çikolata istiyorum!
Durumun ciddiliğinin farkındayım.
Makarna yiyorum.
TV'den usandım.
O yün örüyor.
Okuldan bıktım.
- Müzik dinliyorum.
- Müzik dinlerim.
- Ben müzik dinliyorum.
Barışın önemini vurguladı.
- Bana okulundan bahset.
- Bana okulunu anlat.
- Bize çocukluğunuzdan bahsedin.
- Bize çocukluğundan bahset.
Bana çocukluğundan söz et.
O bir polis arabasıdır.
O, arkadaşının terfisini kıskanıyordu.
- Cevabından emin misin?
- Cevabınızdan emin misiniz?
Şiddeti mazur gösterebilir misin?
Senin masumiyetine inandım.
Pizza, lütfen.
Ölümden korkuyorsun.
Arkadaşım hakkında konuşuyorum.
Dün birkaç sebze aldı.
Ben prensesin bir arkadaşıyım.
Ben bir şehir haritası istiyorum.
O, ailesi hakkında konuştu.
Dakikliğimden gurur duyuyorum.
Sen bir takım oyuncusu musun?
Takımımızla gurur duyuyoruz.
- Sen bilgisizliğinden dolayı mahcup olmalısın.
- Cahilliğinden utanmalısın.
Partiden önce değişmek zorundasın.
Sen hayatımın bir parçasısın.
Uzmanlığına ihtiyacım var.
Sen benim güvenimi kötüye kullandın.
Onun ailesi hakkında bir şey biliyor musun?
Biz hafta sonundan önce tüm şarkıları öğrenmek zorundayız.
İlacın etkisi şaşırtıcıydı.
Senin işbirliğine ihtiyacım var.
Sen bizim takımın parçasısın.
- O sadece yarım hikaye.
- O sadece hikayenin yarısıdır.
Benim ailem hakkında konuşma.
Onlara partiden bahsetme.
Kaç tane alışveriş çantan var?
Bira içtin, değil mi?
Dünya ve Ay'ın kökenleri için ana fikre
Beyaz çikolata isterim.
Sorunu yarın tartışacaklar.
Ben ölümden korkuyorum.
- O yetkisini kötüye kullanıyor.
- Yetkisini kötüye kullanıyor.
O, zorluğun farkında mıdır?
O, dini müzik dinler.
Bize kâğıt satıyor.
Tom pizza ısmarladı.
Yağmura ihtiyacımız var.
Pizza alıyor muyuz?
boyut ve şekil doğruluğunun hoş bir dengesi sayesinde kendine benimsedi.
Durumun farkındayım.