Examples of using "Heißen" in a sentence and their turkish translations:
Onların adları ne?
İsminiz nedir?
İkimize de Tom adı verildi.
Buradaki herkese Tom adı veriliyor.
Ebevynlerinin adları ne?
Bir fincan sıcak kahveye ne dersin?
Ben biraz sıcak çay istiyorum, lütfen.
Onlara ne denildiğini Tom biliyor mu?
Onların isimleri Tom ve Ken'dir.
Çocuğa ne ad verilecek.
O ne demek şimdi?
- Dolaylı konuşmayı kes.
- Bin dereden su getirme.
- Lafı dolandırma.
Köpekler sıcak aracın içinde öldüler.
Yiyecek sıcak havada çabuk bozulur.
- Sigara böreğine neden sigara böreği dendiğini biliyor musun?
- İngilizcede sigara böreğine neden "bahar sarması" dendiğini biliyor musun?
Bir fincan sıcak kahveye ihtiyacım var.
Diğer en iyi arkadaşlarının isimleri nedir?
Mary sıcak çikolatasını yudumladı.
Tom sıcak çikolatasını yudumladı.
- Çocukların ismi Tom ve Mary.
- O nome das crianças é Tom e Mary.
Lütfen Bay Nomura'yı karşılamama yardım edin.
Makaklar, bu termal havuzda saatlerce kalır.
Onlar onaylar.
Mucizeye mucize derler çünkü hiç yaşanmazlar.
- Lafı ağzında geveleme.
- Bin dereden su getirme.
- Kırk dereden su getirme.
Kulübümüze hoş geldiniz.
Onların isimlerinin hepsini hatırlıyor musun?
Karpuz sıcak bir günde lezzetlidir.
Tom adında kaç kişiyi tanıyorsun?
Gitmek istemediğini mi söylüyorsun?
Onu sevmediğini mi söylüyorsun?
Banyo yapıyormuş gibi sıcaklık yavaşça artırılmalı,
Kasaba kaplıcası ile ünlüdür.
Bunun önemli olmadığını mı söylüyorsun?
Bu yıl çok sıcak bir yaz geçirdik.
Yapay göl sıcak havada kurudu.
Tom sıcak sobada elini yaktı.
Bu devede bir kulak.
Bu da ne demek oluyor böyle?
Pizzanın sıcak fırında pişirilmesi gerekir.
Süt sıcak bir günde uzun süre tutulmaz.
Sıcak limon suyu içtiğimde kendimi daha iyi hissediyorum.
O sadece kovadaki bir damladır.
- Bu ne demek oluyor?
- Ne demek oluyor bu?
Ne demek istiyorsun? Senin tipin değil miyim?
Boston'a gideceğini mi demek istiyorsun?
Tom sıcak çorbada dilini yaktı.
- Lafı uzatma ve sadede gel.
- Lafı gevelemeyi bırak ve sadede gel.
yine de çok geç kalınmış olur.
Ama sıcak yağmur ormanı geceleri sayesinde karanlıkta da iş görebiliyor.
Sıcak bit ütüde parmaklarımı yaktım.
Artık bir öğretmen olmak istemediğini mi söylüyorsun?
Belki de senin adın gerçekten Tomdur.
Ne demek istiyorsun, bana yardım edemez misin?
Şimdi istediğim şey bir fincan sıcak kahve.
Bu sıcak yaz gününde Mary göbeği açık tişört giydi.
Soğuk bir duş yap ve sonra sıcak bir çay iç!
Dilimi sıcak çorbayla yaktım.
Kaplıcalarda bir bardak şarap içerken bunu görüşelim.
Birbirimizi sevmek için yapay zekâya kucak açalım.
Uzun, sıcak bir günün ardından bu erkek jeladanın sürüsünü toplaması gerek.
O beni karşılamak için sandalyesinden kalktı.
Sıcak bir duştan sonra daha iyi hissedeceksin.
Lafı dolandırma; bana kimin suçlanacağını söyle.
Sıcak bir günde soğuk bir bira gibisi yok.
Adını bilmiyorum.
Bu sabah kahve dükkanında çok sıcak bir çift espresso içtim.
Böyle sıcak bir günde çamaşırlar hiçbir zaman kurutulamaz.
Şimdi istediğim şey bir fincan sıcak kahve. Seninle!
- Senin adını biliyorum.
- İsmini biliyorum.
Lütfen lafı dolandırmayı bırak ve sadede gel.
Tekrar adınız nedir?
- Bu ne anlama geliyor?
- O ne anlama geliyor?
Lafı ağzında geveleme ve bize gerçekten ne düşündüğünü söyle.
Tom Mary'ye bir fincan sıcak kahve uzattı.
Tom sıcak güneşte bütün gün çalıştıktan sonra yorgun olmalı.
- Adın ne?
- Adın nedir?
- İsmin ne?
- Adınız nedir?
- Senin adın nedir?
Uzun, susuz ve sıcak bir mevsimin sonuna gelinmiş. Gündüz sıcaklıkları 40 dereceyi aşıyor.
Tom ve Mary Cadılar bayramında kapı kapı dolaşıp para ve şeker toplamaya gittiler.
- Lafı geveleme. Sorumu cevaplamanı istiyorum.
- Lafı dolandırma. Sorumu cevaplamanı istiyorum.
- Sözü uzatma. Sorumu yanıtlamanı istiyorum.
Bunun ne anlama geldiğinden emin değilim.
- Adın ne?
- Adın nedir?
- İsmin ne?
- Adınız nedir?
- Senin adın nedir?
- Senin adın ne?
- İsminiz nedir?
Tom onların isimlerini bilmiyordu.
- Tom, tüm öğleden sonra sıcak güneş altında çalıştıktan sonra hararetli ve yorgun göründü.
- Tom bütün öğleden sonra sıcak güneşte çalıştıktan sonra hararetli ve yorgun görünüyordu.
Tom'un Mary adlı bir ablası ve iki küçük kız kardeşi var ama ben onların isimlerini hatırlamıyorum.
- Adın ne?
- Adın nedir?
- İsmin ne?
- Adınız nedir?
- Senin adın nedir?
- Senin adın ne?
- İsminiz nedir?
Çok sıcak şeyleri yiyemem ya da içemem.
Beni sevdiğini mi söylüyorsun?
Tom'un mutsuz olduğunu mu söylüyorsun?
Bilmediğini mi söylüyorsun?
Benim adım Mary, seninki ne?