Examples of using "Einem" in a sentence and their turkish translations:
ve bunu kimseye
bilim insanına ulaştığı kadar kolaylıkla ulaşabiliyordu. Büyük bir esnekliği vardı.
Bir dolma kalemle yaz, bir kurşun kalemle değil.
tıpkı bir girişimciye, entelektüele,
Onlar ormana yakın bir köyde yaşıyorlardı.
Tom hava tabancasından ateşlenen zehirli bir dart oku tarafından öldürüldü.
Hayır, polis bir adamı aramak için bir köpek kullanmıyor. Onlar köpeği olan bir adam arıyorlar.
lanet değil de nimet yapan şeylerdir.
Doğru kelime ve doğruya yakın kelime arasındaki fark şimşek ve ateş böceği arasındaki farktır.
Sen küçük bir evde yaşıyorsun.
Onlar küçük bir evde yaşıyor.
Prosedür ya da test sırasında, öncesinde
bir iş merkezinde bir iş hanında daha doğrusu
O, kitap okuyan bir çocuğa yaklaştı.
Mary bir süpermarkette çalışıyor.
Bir kirpi ve oklu kirpi arasında ne fark vardır?
Bir piyano ve bir balık arasındaki fark nedir?
Bir hidrojen atomunun yalnızca bir proton ve bir elektronu vardır.
Bir yıldız ve bir gezegen arasındaki fark nedir?
Bir köpek ve kurt arasındaki fark nedir?
Tango küçük bir köyde küçük bir çocukla yaşıyordu.
Bir samurayla bir ninja arasındaki fark nedir?
Bir indirim mağazası ile bir süpermarket arasındaki fark nedir?
Bilgisayar kullanabilir misin?
Cümleler büyük harfle başlar.
ve buraya da bir mikrofon yerleştirdik.
Amiral Stockdale'in tecrübesine dayandım.
Kâbuslardan fırlama bir şey.
ve arkadaşımı kaybetmekle başladı.
Farklı bir örnekte şöyle
bunun yerine hafif süvari alayına
Kalemle yaz.
- Kalemle çiz.
- Bir kalemle çiz.
- Bir kalemle çizin.
O bir arabayı izledi.
Tom bir arkadaşına yazdı.
Bir yabancıya asla güvenme.
Tom yıldızla gezegen arasındaki farkı bilmiyor.
Tom gecekonduda yaşıyor.
Peki ya sürpriz saldırıların ustası, kızıl bir ninja ne yapacak?
İnsanla bire birde kalırsa, insanın hiç şansı yok.
Ders iki bölümden oluşuyor; biri teorik, diğeri pratik.
Tom sıfat ve zarf arasındaki farkı bilmiyor.
Tom, Avusturyalı ve Alman arasındaki farkı bilmez.
Tom bir çekle bir Çek'in arasındaki farkı bilmiyor.
Tom bir elmas ve bir zümrüt arasındaki farkı bilmiyor.
Bir arkadaş ve bir sevgili arasındaki fark nedir?
Ben bir çiftlikte çalıştım.
Sıcak hava balonuna bindim.
Yürüyüş yapmaya ne dersin?
O bir yıl önce öldü.
O bir deveye bindi.
Tom yılan sokması nedeniyle öldü.
Bir kabustan uyandım.
Tom özne ve nesne arasındaki farkı bilmez.
Konserveler hava geçirmez bir conta ile kavanozda saklanmalıdır.
Tom, bir doktor ve bir şarlatan arasındaki farkı bilmiyor.
Bir öpücükle başladı.
O, bir gürültü ile patladı.
Başka bir gezegenden mi geliyorsunuz?
Tom bir kamyon tarafından ezildi.
- Ucuz bir otelde geceledik.
- Ucuz bir otelde geceyi geçirdik.
Bir sözlüğü nasıl kullanacağınızı biliyor musunuz?
Güvenli bir mekândasın.
Konser bir solo piyano ile başladı.
Bir biraya ne dersin?
Doğa ona hem sağlıklı bir akıl hem de sağlıklı bir vücut bahşetti.
Tom bir köpekbalığı tarafından saldırıya uğradı.
O, çok büyük bir evde yaşar.
O, trafik kazasında yaralandı.
O ucuz bir otelde kaldı.
Yaya yolundaki hızlı bir koşu sırasında currywurst yiyen bir adamla çarpıştım.
Patatesleri sıradan bir bıçak yerine patates soyacağı ile soymayı tercih ederim.
Benim evim bir tepe üzerindedir.
Doktor hastanede çalışır.
Onlar büyük bir evde yaşıyorlar.
John bir hastanede doğdu ve bir hastanede öldü.
O hazin bir haldeydi.
O bir Oxfam mağazasında çalışır.
Bir avukatla konuşmak istiyorum.
O, bir arkadaşı tarafından aldatıldı.
Tom sessiz bir mahallede yaşıyor.
Tom eski bir binada yaşıyor.
O sadece bir yıl önceydi.
aynısı değil mi?''
ya da ağaçta kamp kuracağız.
Asla bir kurttan hızlı koşmaya çalışmayın!
iş yerinde aynı şeyleri istiyorlar,
ön sevişmeyle devam eden
Uruguay'ın en yoksul kesimlerinde
Ekrem İmamoğlu attığı bir twetle
birde üzerine bunu hesapla
ama tabii son model bir fırın ve derin donduruculu,
Çok üzücüydü.
Lütfen bir kurşun kalemle yaz.
Canım içki istiyor.