Translation of "Visé" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Visé" in a sentence and their turkish translations:

- Elle visa la cible.
- Elle a visé la cible.

O, hedefe nişan aldı.

Les soldats l'ont arrêté, lui ont bandé les yeux, puis ils l'ont emmené derrière leur véhicule et l'un des soldats a visé et lui a tiré dans la jambe. Cette scène a été filmée et des millions de gens du monde entier l'ont vue.

Askerler onu tutukladı, gözlerini bağladı, sonra onu araçlarının arkasına götürdüler ve askerlerden biri onun dizine nişan aldı ve onu vurdu. Bu sahne filme çekildi ve dünyanın her yerinden milyonlarca insan bunu gördü.

L'incident est survenu suite à l'admission par Al-Qaïda, dans une déclaration de l'organisation, de sa responsabilité dans une attaque qui a visé le palais républicain dans la ville d'Al-Mukalla au sud du Yémen et qui a provoqué la mort de 30 officiers et soldats.

Olay, Yemen'in güneyindeki El-Mukalla şehrindeki başkanlık sarayını hedefleyen ve 30 asker ve subayın ölümüyle sonuçlanan saldırının sorumluluğunun El Kaide tarafından yayınlanan bir bildiri ile üstlenilmesinden sonra meydana geldi.