Examples of using "L'ont" in a sentence and their turkish translations:
Onlar onu sorguladılar.
Onu hak ettiler.
Onu mahvettiler.
Onlar onu tutukladılar.
Onlar onu aldılar.
Onlar onu anladılar.
Onlar ona yardım etti.
Bunu daha önce yaptılar.
Onlar onu zaten kanıtlamıştı!
- Bunu gerçekten onlar yaptı.
- Gerçekten bunu yaptılar.
Onlar nasıl buldular?
Onlar onu suçlu buldu.
Sözleri onun duygularını incitti.
Onlar onu kontrol altına aldı.
Onlar onu tutukladılar.
Onlar onu tamir ettiler.
Onlarda var mıydı?
Onlar onu sevdi.
Onlar onu bir kenara itti.
Onu her yerde aradım ama bulamadım.
Onu bana yaptırdılar.
Onlar bunu birkaç kez yaptı.
Ben onların bunu nasıl yaptıklarını bilmiyorum.
Onlar onu görmediler.
Onu masanın altında bıraktılar.
Çocuklarımız bunu görebiliyor.
Onların kelimeleriyle:
Araştırmacılar bunu inceledi
bu hep böyle oldu.
Kapibaralar onu fark etti.
Gözleri onu yanılttı.
Onlar da onu gördü.
Onların hepsi onu kutladı.
Onlar onu onunla evlendirdiler.
Onlar bunu yine yaptılar.
Onu buldular.
Onu nasıl yaptıklarını biliyorum.
Sanırım onlar bunu bilerek yaptı.
ve deneylerimiz de bunu kanıtlıyor.
bilim insanları bunu tekrarladı.
daha sonrasında ise üzerini özenle kapattılar
Haber onu mutlu etti.
Polisler onu gözetliyor.
Onlar onu zorla aldılar.
Onlar onu tehlikeden kurtardılar.
Onlar onu yapmadılar.
Onlar onu para için yaptılar.
Sahipler, onu yönetici olarak atadılar.
Onlar onu sahtekar olmakla suçladı.
Ve tabii ki yaptılar.
Onu temsilcileri olarak seçtiler.
Son olaylar onu derinden etkiledi.
Onu belediye başkanı olması için seçtiler.
Onu pencereden dışarı ittiler.
Onların hepsi bunu yaptı.
Onlar bunu isteyerek yaptı.
Onların bunu neden yaptığını bilmiyorum.
Onu öldüren haysiyet yoksunu kişilerin yüreğinden
Ona Kanada'ya ulaşması için yardım ettiler.
Onlar onu Kuzey Amerika'ya gönderdiler.
Onlar onu bisikleti çalmakla suçladı.
ve kadınlar bunu ortadan kaldıranlardı.
İşte onu bulan 7 kişiden 6 tanesi
Çünkü boş proje olarak görüyorlardı
Onu partiye gitmek için davet ettiler.
Onlar onu bana verdi.
İnsanlar bunu anneme sık sık söyledi.
Gelip John'a anlattılar.
Onu diskodan hiçbir açıklama olmadan dışarı attılar.
Tom ve Mary onu yaptı ama John yapmadı.
Onlar onu bisikleti çalmakla suçladılar.
Onu personelin önünde yaptılar.
her şeyi öncekinden 100 kat daha iyi hâle getirdi.
Dürüstlüğü ve doğruluğu için onu takdir ettiler.
RH: Çoğunuz onu tanıyor ya da gördü.
Babalarından intikam almak için yaptılar.
Onlar, tutukluya önce işkence ettiler ve sonra onu öldürdüler.
Bana ondan bahsettiler.
Onu bir ağaca bağladılar.
Ve onu Kuzey Florida'da Cennet Sahili'ne gönderiyorlar.
ve onu koyun derisi veya kağıdın içine sardılar,
Ebeveynlerini ararken grubun sağladığı güvenli ortamdan uzaklaştı.
Ve bunu büyük lansmanlarla insanlara duyurdular
O, itibarını kaybettiğinde bütün arkadaşları onu terk etti.
Onlar bunu şirketimize gösterdi.
ama göç idaresi yetkilileri onu yine de biz tahliye emri alana
Hunlar köyü yağmaladılar ve onu yakıp kül ettiler.
O hasta oldu ve onlar onu bir bankın üzerine yatırdı.
Onun imkansız olduğunu bilmiyorlardı, bu yüzden onu yaptılar.
Suçu işlemesi için onu tahrik ettiler.
Onlar onu yalan söylemekle suçladılar.
Onlar öğrendi.
Onlar onu çalıştırdılar.
Askerler onu tutukladı, gözlerini bağladı, sonra onu araçlarının arkasına götürdüler ve askerlerden biri onun dizine nişan aldı ve onu vurdu. Bu sahne filme çekildi ve dünyanın her yerinden milyonlarca insan bunu gördü.