Examples of using "Véhicule" in a sentence and their turkish translations:
O, onun otomobili.
Bir hibrit sürerim.
Bu arabayı kullanabilirsin.
- Araba - Bu hareket aracıdır.
- Araba bir hareket aracıdır.
Bu aracın dört tekerleği var.
Aracın sahibi Tom'dur.
Ve bence sürücüsüz otomobil örneği
O büyük otomobil hırsızlığından aranıyor.
Lütfen araçtan inin.
Neden bu arabayı satın aldın?
çünkü keşif aracındaki enerji kaynakaları
Ben güneş enerjisi ile çalışan bir araba istiyorum.
Köpekler sıcak aracın içinde öldüler.
Onlar arabalarını tamir etmek zorundalar.
O arabasında yaşar.
Arabadan çık ve ellerini arkana koy.
- Arabamı tek başıma tamir etmeyi başardım.
- Arabamı tek başıma tamir edebildim.
Araç hareket halindeyken inme.
Bir gezinti ister misin?
O parka giderek parkı kendisi için bir araç haline getirdi.
Dan kurbanın aracına bir göz attı.
Bu arabadan çıkın.
Onun bir arabası var.
- Arabanızı buraya park edemezsiniz.
- Arabanı buraya park edemezsin.
- Arabanızı buraya park edemezsiniz.
- Arabanı buraya park edemezsin.
Arabanı tamir ettirmelisin.
Bugün arabanı kullanabilir miyim?
Onun sürdüğü araba onunki değil.
Hız aracı Jack Robinson diyemeden önce kaydı ve bir kamyonun arkasına direkt çarptı.
Askerler onu tutukladı, gözlerini bağladı, sonra onu araçlarının arkasına götürdüler ve askerlerden biri onun dizine nişan aldı ve onu vurdu. Bu sahne filme çekildi ve dünyanın her yerinden milyonlarca insan bunu gördü.