Translation of "Toutefois" in Turkish

Toutefois, je l'aime.

Yine de onu seviyorum.

Il semblait toutefois que je me trompais.

Ama öyle görünmüyordu.

Toutefois, le salaire des PDG ne cesse d'augmenter.

Bu sırada CEO’ların kazançları sürekli olarak artıyor.

Toutefois, je pense qu'on peut envisager ça plus largement.

Ayrıca, bu kavramı daha geniş ölçüde düşünebileceğimizi düşünüyorum.

Toutefois, vers 40 ans, au milieu de notre vie,

Ama, 40'lı yaşlarda, neredeyse yolun yarısında,

Toutefois, seulement un sur dix se lave les mains

Yine de sadece onda biri, hastanın odasına girmeden önce

Toutefois aucun ne l'emporte sur notre capacité à apprendre.

Yine de bu iki avantajın hiçbiri bizim üstün öğrenme yeteneğimizi geçemez.

Toutefois, ils sont plus gros qu'ils en ont l'air.

Bunlar göründüğünden daha büyük.

Elle était fatiguée mais tenta toutefois d'achever le travail.

O yorgundu ama işi bitirmeye çalıştı.

Toutefois, les collines, les routes et les odeurs m'étaient familières.

Ancak tepeler, yollar ve burnuma gelen kokular tanıdıktı.

Je me suis souvenue toutefois, trouver du réconfort dans ces lettres

Bu mektupları, aklımda büyükannemle yazdığım için

Ce boulot n'était pas très intéressant. Toutefois, la paie était bonne.

O iş, çok ilgi çekici değildi. Ancak, ücreti iyiydi.

Toutefois, il y a un Évangile de la prospérité auquel je crois.

Ancak inandığım bir mutluluk hakikati var.

- Toutefois, je l'aime.
- Je l'aime quand même.
- Je l'aime tout de même.

Ben yine de onu seviyorum.

Toutefois, ça devient de plus en plus difficile de trouver des endroits calmes

Ancak sessiz alan bulmak gitgide daha zor bir alıyor,

Je ne suis jamais allé à Boston, toutefois, je suis allé à Chicago.

Ben hiç Boston'a gitmedim. Ancak Chicago'da bulundum.

Tous les chevaux sont des animaux, toutefois les animaux ne sont pas tous des chevaux.

- Bütün atlar hayvandır ama bütün hayvanlar at değildir.
- Tüm atlar hayvandır ama tüm hayvanlar at değildir.

Je crois que Tom seul peut le faire. Toutefois, il y a ceux qui croient que Marie en est également capable.

Tom'un ve sadece Tom'un onu yapabileceğini düşünüyorum. Fakat bazı insanlar onu Mary'nin de yapabileceğini düşünüyorlar.