Examples of using "Tambour" in a sentence and their turkish translations:
Ben davulu duyuyorum.
O davulun çok garip bir sesi var.
Farklı bir trompetçinin ritmine göre yürür.
Davul, müziğin efendisidir.
Standart şehir mahkemesiydi, adaletin döner kapısıyla
Sen asla vazgeçmedin.
Selden gelen suya gider.
Ontario Sansür Kurulu 1980'de Günter Grass'tan uyarlanmış "Teneke Trampet" filmini yasakladı ama medya bu yasağı saçma buldu ve hatta Canadian Broadcasting Corporation (CBC) sorun yaratan görüntüleri o gece ülke çapında ulusal haberlerde gösterdi.