Examples of using "Laissé" in a sentence and their turkish translations:
Tom benden ayrıldı.
İçeri girmene kim izin verdi?
Biri suyu açık bıraktı.
Bana anahtarları bıraktı.
- Bir bahşiş bıraktın mı?
- Bahşiş bıraktın mı?
Geride bıraktığım neydi?
- Geride bırakıldım.
- Arkada bırakıldım.
Bir mesaj bıraktım.
Takımı hayal kırıklığına uğrattım.
Tom her şeyi bana bıraktı.
Kim ona izin verdi?
Tom şeytana uydu.
Sadece vazgeçtim.
Tom, Marie'yi bıraktı.
Tom bunu bıraktı.
Onu ben düşürdüm.
Bir not bıraktım.
Gitmeme izin verdi.
Sana bir mesaj bıraktım.
Sana bir çift mesaj bıraktım.
Işıkları açık bıraktın.
Bunun olmasına nasıl izin verdim?
Tom cevap vermeme izin vermedi.
Birisi onu orada bırakmış olmalı.
O suyu açık bıraktı.
Tom bana bir mesaj bıraktı.
Ben kapıyı açık bıraktım.
Şans gitti.
Ben Afrika'yı ebediyen terk ettim.
Koleji bıraktım.
Gitmemize izin verdi.
Çantamı burada bıraktım.
Kapıyı açık bıraktım.
Köpeğin çıkmasına izin verdim.
Takım arkadaşlarımı hayal kırıklığına uğrattım.
Tom bir mesaj bıraktı.
Her şeyi orada bıraktım.
Geride ne bıraktım?
Tom suyu açık bıraktı.
O, şemsiyesini arkasında bıraktı.
Neden Tom'un gitmesine izin verdin?
Mesaj bıraktın mı?
Gözlüğümü evde bıraktım.
Şemsiyemi evde bıraktım.
O, biletini evde bıraktı.
Anahtarlarımı arabada bıraktım!
Bana seçenek bırakmadın.
Hesap makinemi masamda bıraktım.
Gitarımı ofisinde bıraktım.
Onlar bana seçenek vermediler.
Niye bu saate kadar uyandırmadın beni?
Babam bana büyük bir servet bıraktı.
herkes çok oldu kaldı
Babam yüzmeye gitmeme izin verdi.
Kapıyı açık bıraktık.
Kapıyı kim açık bıraktı?
Pencereyi kim açık bıraktı?
Onlar sorunu çözümsüz bıraktılar.
O, herhangi bir mesaj bırakmadı.
O motoru çalışırken bıraktı.
O, pencereyi açık bıraktı.
Yemeğin bir kısmını yemeden bıraktım.
Pasaportumu bir yerde bıraktım.
O, benim bir gece kalmama izin verdi.
Köpekleri kim dışarıya bıraktı?
Ayakkabılarını nerede bıraktın?
Sözlüğünü kullanmama izin verdi.
Onun için bir mesaj bıraktım.
Tom'un evde kalmasına izin verdim.
Tom için bir mesaj bıraktım.
Hiçbir şeyi şansa bırakmadık.
Şemsiyemi burada bıraktım mı?
Annem bana bir mesaj bıraktı.
Şemsiyeni otobüste bıraktım.
- O kapıyı açık bıraktı.
- O, kapıyı açık bıraktı.
Tom'a üç mesaj bıraktım.
Şapkamı bir uçakta bıraktım.
Ders kitaplarımı bir yerde bıraktım.
Sen ütüyü açık bıraktın.
Biri ışıkları açık bıraktı.
Ben parayı onun emrine bıraktım.
Kapıyı açık mı bıraktın?
Biri sana mesaj bıraktı.
Anahtarları nerede bıraktığımı bilmiyorum.
Tom onu bıraktı.
Cüzdanımı evde bıraktım.
Onun için bir mesaj bıraktım.
Pencereyi açık bıraktın mı?
O, ölüme terk edildi.
Sözlüğümü alt katta bırakmışım.
Tom kapıyı açık bıraktı.
O, bir pencereyi açık bırakmış.
Takımı hayal kırıklığına uğratırım gibi hissediyorum.