Examples of using "Abandonné" in a sentence and their turkish translations:
Bıraktım, bırakmadım.
- İstifa ettim.
- Vazgeçtim.
- Bıraktım.
Beni terk ettin.
Ben tamamen vazgeçtim.
Onlar vazgeçtiler.
Ben davadan umudumu kestim.
Umudumu kaybettim.
Biz vazgeçmedik.
Planlarımdan vazgeçtim.
O, fikirden vazgeçti.
Tom vazgeçmedi.
Ben asla vazgeçmezdim.
Tom sonunda vazgeçti.
Neden vazgeçtin?
- O çocuklarını terk etti.
- O, çocuklarını terk etti.
O, okuldan kaydını sildirdi.
O oğullarını terk etti.
O, ailesini terk etti.
Daha vazgeçmedim.
O, arkadaşları tarafından terk edildi.
Onlar asla vazgeçmedi.
Doktor olma umudundan vazgeçti.
Bir doktor olma ümidiyle gitti.
Çocuklarını bırakmadı.
Onlar vatanlarını terk ettiler.
Fikirden tamamen vazgeçmedim.
Ben bir ev satın alma fikrinden vazgeçtim.
Tom terk edildi mi?
Bütün hayatta kalma umudundan vazgeçtim.
O beni terk etti.
Annem okulu oldukça erken bıraktı.
Bu binanın terk edilmiş olduğunu düşündüm.
Babam ben gençken beni terk etti.
Okuldan geçen hafta ayrıldı.
Öyleyse vazgeçiyorsun, doğru mu?
Kenji bir doktor olma umudundan vazgeçti.
Onlar gemiyi terk ettiler.
onu terk ettin ve eve gittin
Geçen yıl bizim okulumuz üniformaları kaldırdı.
Tom bir doktor olma umudundan vazgeçti.
Pikniğe gitme planından vazgeçtik.
Yıllar önce egzersiz yapmayı bıraktım.
Bunu düşürdünüz mü?
Kaçımız ilk ufak zorluktan sonra pes ediyoruz?
O son olarak girişiminden vazgeçti.
O, ümidinden vazgeçti.
O, çocuklarını terk etti.
Sanırım Tom çok kolay şekilde vazgeçti.
Fuji Dağına tırmanma planlarından vazgeçtiler.
Tom ailesini terk etti.
Tom fikirden vazgeçti.
Tom, onu terk ettiği için babasını affetmek istiyor.
Sen asla vazgeçmedin.
Babam sağlığı için sigarayı bıraktı.
Dan on üç yaşında okuldan ayrıldı.
Ben, sevdiğim tek kadın tarafından terk edilmiş hissediyorum.
O, itibarını kaybettiğinde bütün arkadaşları onu terk etti.
Şirket o projeden vazgeçti.
Çin'in yanında, İsviçre terk edilmiş bir köydür.
Tom, kazadan beri profesyonel bir dansçı olma umudundan vazgeçti.
Bu sözler yüzünden geleceğinden vazgeçen insanlar
O, ailesini terk etti ve Tahiti'de yaşamaya gitti.
Babam beni iyi bir azarladıktan sonra ondan vazgeçtim.
Bir ev satın alma fikrinden vazgeçtim.
Onlar batan gemiyi terk ettiler.
Komediyi bıraktığımı söylerken bunu kastetmiştim.
insanlara zararlı günlük faaliyetlere devam etti . Kendisi
Hükümet şimdi sağlık servisi bölümlerini özelleştirme planlarından vazgeçti.
O Yunanca öğrenmeye çalıştı ama kısa sürede usandı ve vazgeçti.
Bugünkü gazetede cumhurbaşkanının Birleşmiş Milletler'e ziyaret etme fikrinden vazgeçtiği yazıyor.
Ev ödevimi yapmaya çalıştım, fakat nasıl yapacağımı gerçekten bilmiyordum, bu yüzden vazgeçtim.