Examples of using "D'un" in a sentence and their turkish translations:
ve bir tarlanın mülkiyetinde hak iddia eder.
Tom bir tabanca ve bir bıçakla kendini silahlandırdı.
Marengo Savaşı'nda öldürüldü .
Ahtapot izlerinin, deniz kestanesinden farkı ne?
Bir mazeretin var mı?
Bir iş bulmam gerek.
Pasaportun var mı?
Herhangi bir müzik aleti çalıyor musun?
Ya balık izlerinin?
Bir yere gitmek ister misin?
bir çocuğun tırnağı boyutunda görüntüleme çipi.
Erkek adamın adamın erkek çocuğu olur abi ne demek kız olacak
O bir oğlan çocuğu dünyaya getirdi.
O, bir oğlan, bir kız ve bir kedinin hikayesi.
- Polis gibi görünüyorsun.
- Bir polise benziyorsun.
Bir parka yakın yaşardım.
- Bir asansöre ihtiyacın var mı?
- Arabaya ihtiyacın var mı?
Her şey birdenbire oldu.
O, başka bir ülkeden geldi.
Birden fren yapma.
Bir içkiye ne dersin?
Bir erkek çocuğu gibi görünüyorsun.
Onların bir avukata ihtiyacı var.
Bir öğretmenin maaşı bir avukatın maaşından azdır.
Onların fazladan bir yatağı var.
Bir müzik aleti çalabiliyor musun?
Bir arkadaşa ihtiyacın var.
Ben bir ağaçtan düştüm.
- Sana bir avukat lazım.
- Bir avukata ihtiyacın var.
Bir doktora ihtiyacım var.
Neden bir doktora ihtiyacın var?
Bu öğrenmeydi.
Bir yıldan kısa bir sürede,
yoğun bir anda,
dikiş ipliği ile oluşturulduğunu görecek.
Bir yandan Ingolf'u gerçekten sevmiştim.
oradaki ıstakozları koruyorlar.
Diğer yandan Afrika kıtası,
Solucan izlerinin?
O, kanserden öldü.
- Bana bir bıçak lazım.
- Bir bıçağa ihtiyacım var.
O, soğuk algınlığından çekiyor.
Bir çantan var mı?
- Bir tercümana ihtiyacım var.
- Bana bir çevirmen lâzım.
Onun jokeri var.
Bu bir meydan okuma mı?
Bir avukata ihtiyacım var.
O bir gerçek mi?
- Bana balık gerek.
- Balığa ihtiyacım var.
Bu bir meyve.
Bir gönüllüye ihtiyacım var.
Bizim bir teknemiz var.
Bu bir kamyondan düştü.
Onun bir telefonu var.
Onun bir telefonu var.
Ben bir pul almalıyım.
Bir çekice ihtiyacım var.
Bir haritaya ihtiyacım var.
Bir işim var.
Sarılmaya ihtiyacım var.
O bir tavizdi.
Bir garantimiz var.
Bir aşımız var.
Onların bir planı var.
- Bu bir hediye.
- O bir hediye.
Bir banyoya ihtiyacım var.
Bir pasaportun var mı?
Bir dolma kaleme ihtiyacım var.
Kanser mi?
O bir soygun muydu?
Bir arkadaşa ihtiyacım var.
Bu sahte.
Bir diplomam var.
Bir değişime ihtiyacım var.
Bir kaleme ihtiyacım var.
Bir su tesisatçısına ihtiyacım var.
Bir doktora ihtiyacım var.
Tom boş boş baktı.
Bu bir kedi hakkında bir hikayedir.
Bana yeni bir USB kablo lazım.
Zekâ seviyesi, bir kedi ya da bir köpekle, hatta nemli burunlu primatlardan biriyle karşılaştırılabilir.
Bir müzik aleti çalar mısın?
Geçici bir köprüye ihtiyacın olacak.
- Avcılık ruhsatınız var mı?
- Av ruhsatın var mı?
Balıkçılık ruhsatınız var mı?
Bir dakika yalnız olabilir miyiz?
Bir aperitife ne dersin?
Keskin bir bıçağa ihtiyacı var.
Bir köpek ısırığı, bir sivrisinek ısırığından daha ciddidir.
O bana şüpheyle baktı.