Examples of using "J'entends" in a sentence and their turkish translations:
Gülme duyuyorum.
Onu duydum.
Tom'un bağırdığını duyabildim.
Bazılarının çığlık attığını duyuyorum.
Her şeyi duyabiliyorum.
Tom'un şarkı söylediğini duyabiliyorum.
Birinin geldiğini duydum.
Birinin şarkı söylemesini duyuyorum.
Ben telefonu duyuyorum.
Senin çocuksu kahkahanı duyuyorum.
Bir telefonun çaldığını duyuyorum.
Bir takım sesler duyuyorum.
Bir ses duyuyorum.
Rüzgarı duyabiliyorum.
Gülme duyuyorum.
Ben bir şey duyabiliyorum.
Ben davulu duyuyorum.
Ben gürültü duyuyorum.
Sirenler duyuyorum.
Ben gayet iyi duyabiliyorum.
Suyun damladığını duyabiliyorum.
Bazen sesler duyarım.
Bazen bir şeyler duyuyorum.
Arka koltuktan zayıf bir sesin
gibi bir şeyler duyuyorum sanki
Dışarıda ayak sesleri duyuyorum.
Ben müzik dinliyorum.
Ben kulaklarımla duyuyorum.
Bir ağaçkakan duyuyorum.
Bir şey duyuyorum.
Fransızca konuşmayı bildiğini duydum.
Söylediğin her şeyi duyuyorum.
Kalp atışımı duyabiliyorum
Ceninsel kalp seslerini dinliyorum.
Kalp atışlarımı duyarım
Kalp atışımı duyabiliyorum
Kalp atışımı duyabiliyorum
Tuhaf bir çatırtı duydum ama hepsi bu.
Kafamda sesler duyuyorum.
Sanırım bir şey duydum.
Ben sık sık komşularımın tartıştığını duyabiliyorum.
Rüzgârın ağaçları hışırdatmasını duyabiliyorum.
Ben sık sık insanların onu söylediğini duyuyorum.
- Söylediğin her şeyi duyuyorum.
- Söylediğiniz her şeyi duyuyorum.
Tom'un Fransızca konuşabileceğini duydum.
Yirmi dakika olmuştu ki, şuradan gelen bir ses duydum.
Tabii miras derken her yerdeki insanları kastediyorum.
Bazen onun hakkında söylentiler duyarım.
Onun ünlü bir aktris olduğunu duyuyorum.
Ormanda bir köpeğin havladığını duydum.
Bir şey duyarsam ararım.
Dondurma kamyonundan müzik duyuyorum.
Onun babasının yurt dışında olduğunu duyuyorum.
ve solumda küçük çocukların oyun seslerini duyuyorum.
Onun, bütün o karın altında gömülü olduğunu duyuyorum.
Bir kedinin pencereyi tırmaladığını duyabiliyorum.
Bitişik odada birinin konuştuğunu duyuyorum.
Bu dili ilk kez duydum.
- Bazen babamın banyoda şarkı söylediğini duyuyorum.
- Ben bazen babamın duşta şarkı söylediğini duyuyorum.
Bazen babamın banyoda şarkı söylediğini duyarım.
Duyduğum müzik midir?
Ara sıra ondan haber alıyorum.
Bunu duyduğuma inanamıyorum.
Duyduğuma inanamıyorum.
Ben şimdi ne duyuyorum?
Tom'un gerçekten Fransızcayı iyi konuştuğunu duydum.
Bunu ilk kez duyuyorum.
Oğlunuz öğrenci hareketi içinde yer aldı, ben duydum.
Bu şarkıyı duyduğumda memleketimi düşünüyorum.
Bazen babamın banyoda şarkı söylediğini duyuyorum.
Ben o şarkıyı ne zaman duysam, gençliğimi hatırlıyorum.
Bunu her duyduğumda o kişiye yaklaşıp derim ki:
ve küçük bir sesin çıktığını duyuyorum "uf mu olmuşsun?''
O şarkıyı ne zaman duysam çocukluğumu düşünürüm.
Bu şarkıyı dinlediğim zaman büyüdüğüm yeri düşünüyorum.
- Ne zaman o şarkıyı duysam belli bir kızı düşünürüm.
- Şu şarkıyı her duyduğumda o malum kız gelir aklıma.
Ben senin adımlarını duyuyorum ve senin eve dönüyor olduğunu biliyorum.
O sahilde çok sayıda kızın bikini giydiğini duyuyorum.
Ben her zaman ekonomik iyileşme hakkında güvence duyuyorum, ama ben hâlâ onu görmedim.
Gelecek ay onun evleneceğini duyuyorum.
Evimin yakınında pirinç tarlaları bulunduğundan, sık sık yılın bu zamanı boyunca bütün gece gaklayan kurbağaları duyuyorum.