Examples of using "Urbain" in a sentence and their turkish translations:
Ama bu şehirli çete ayakta.
Nihayet, aydınlatılmamış bir şehir parkı buluyor.
O büyük bir şehir hastanesinde çalışıyor.
günlük olarak bu manzarayı görüyorum.
Standart şehir mahkemesiydi, adaletin döner kapısıyla
Bisikletler kentsel sürdürülebilirlik için araçlardır.
...şehir bölgelerinde yaşayanlar insanlardan kaçınmak için gececi olur.
Kentsel yenileme projesi şu anda iyi durumda.
Urbain Jean Joseph Le Verrier 1811'de Saint-Lô, Fransa'da doğdu.