Examples of using "N'as" in a sentence and their turkish translations:
Hiçbir şeyin yok.
- Senin ateşin yok.
- Ateşin yok.
Başka seçeneğin yok.
Sen herhangi bir şey söylemedin.
Aç değilsin.
Anlamadın.
Hiçbir şey görmedin.
Senin hiç hayal gücün yok.
Hiçbir şey yemedin.
Sen değişmedin.
- İştahın yok mu?
- Canın istemiyor mu?
Hiç utanman yok mu?
Aç değil misin?
Niçin kız arkadaşın yok?
Yanlış duymadınız
sevmek zorunda değilsin
Dünyada bir bakımın yok.
Sen bütünüyle hatalı değilsin.
Beni aramana gerek yok.
Yeterince arkadaşın yok.
Hiç tutkun yok mu?
Yalnızca Jean'i aramak zorundasın.
Aç değil misin, Tom?
Nasıl olduda bir şey söylemedin?
Yapacak bir şeyin yok mu?
Tom bir ehliyete sahip değil.
Niçin koşmadın?
- Sen sadece rol yapıyorsun.
- Öyleymiş gibi davranıyorsun sadece.
- Kendini başka türlü göstermeye çalışmaktasın, hepsi bu.
Henüz yemek yemedin mi?
Senin yön duyun yok.
Sen hiç değişmedin.
Önlemler almadın mı?
Yapmanız gereken tek şey, oraya gitmek.
Anahtarlarımı görmedin mi?
Neden sadece bir tane muz aldınız?
Ona ihtiyacın yok.
Sadece kararını vermek zorundasın.
Senin fazla zamanın yok.
- Sinirli olmana gerek yok.
- Gergin olman gerekmiyor.
Bu utanılacak bir şey değil.
Bana yardım etmek zorunda değilsin.
Zayıf bir hafızan var.
Çok da iyi görünmüyorsun.
Mesajımı almadın mı?
Bugün çalışmanıza gerek yok.
Hiçbir şeyin yok.
Seni ne uyanık tutuyor?
Şarkı söylemedin, değil mi?
Niçin Tom'a yardım etmedin?
Çok sıcaklamış görünmüyorsun.
Bugün çalışmak zorunda değilsin.
Bir çığlık duymadın mı?
Ne yazdın ne de telefon ettin.
Sadece gözlerini kapatmak zorundasın.
Sen ekmek almadın.
Üzülmek için bir sebebin yok!
Mektuplarım eline geçmedi mi?
Umarım korkmuyorsun.
Burada olmak için hiçbir gerekçen yok.
- Niçin Tom'a yardım etmedin?
- Tom'a niye yardım etmedin?
- Tom'a niye yardım etmediniz?
Neden bir Japon arabası almadın?
Hiç kız arkadaşın olmadı, değil mi?
Çünkü inancınız yok
Niçin tavsiyemi yapmadın?
Dün neden gelemedin?
Onu bilmene gerek yok.
Bir kurban olmak zorunda değilsiniz.
Mutlaka gitmek zorunda değilsin.
Kararını haklı çıkarmak zorunda değilsin.
Davranma şeklinden utanmıyor musun?
Hatalı değilsin.
Neden bu arabayı satın aldın?
Neden planı değiştirmedin?
- Hiç bir kadınla beraber yatmadın mı?
- Hiç bir kadınla beraber olmadın mı?
- Hiç bir kadınla sevişmedin mi?
Hiç cüzdanını kaybettin mi?
Yemeğinizi daha bitirmediniz mi?
Sihirli kelimeyi söylemedin.
Bunu doğrulamak için bir yolun yok.
Sen asla gerçek bir elmas görmedin.
Bir şey kırmadın, değil mi?
Bu şekilde konuşmaya utanmıyor musun?
Beni ikna etmene gerek yok.
Konuları niçin not etmedin?
Oralarda bir yerde bir zımba göremiyor musun?
Uykulu değil misin?
- Çok yüksek sesle konuşmak zorunda değilsiniz.
- Çok yüksek sesle konuşmana gerek yok.
Artık acı çekmiyor musun?
Elinizde delil yok.
- Mazeretlerin tükendi.
- Başka bahanen kalmadı.