Examples of using "écrivant" in a sentence and their turkish translations:
Biz yazarak öğreniriz.
ve Napolyon'a yazarak, "Efendim, bu korkunç bir savaş."
Tanrı'nın planı olduğuna inanıyordu.
O yazarak hayatını kazanır.
Sadece ona bir mektup yazarsan babanı bir sürü endişeden kurtaracaksın.
O karanlıkta otururken bilgisayarında yazı yazıyor, cıvıl cıvıl öten sabah kuşlarının sesini duyuyor ve bütün gece uyumadığını fark ediyor- fakat uykusuzluk hastası hâlâ uyumayı reddediyor.