Examples of using "Afin" in a sentence and their turkish translations:
Bu sorunları da çözebilmek için
böylece ilaçlarını alabilecekti.
beyazlaştırıcı kreminin reklamını yapmak için.
Ve bu devasa nüfusu besleyebilmek için
sonra unutmamak için.
böylece bu insanlar motor tamircisi
İngiltere'nin işgalini motive etmek için uydurulmasıydı.
O bir ev almak için tasarruf yapıyor.
Oraya zamanında varmak için koştu.
Üniversiteye gidebilmen için tasarruf yap.
Yetişebilmek için koştum.
- Kendini denemek için Tatoeba'yı kullanabilirsin.
- Kendinizi denemek için Tatoeba'yı kullanabilirsiniz.
Google Çeviri ve sözlük gibi şeyleri etkili biçimde kullanabilmeye
ne kadar çaba sarf edeceğinize bakmalısınız.
insanlar arasında ücretsiz olarak paylaşıldı.
Yüksek enerji kullanımını düşürmek için
böylece bir kadın senin yerini alabilir."
kendi işlerini kurmak istiyorlar.
iyi bir eğitim alabilmeleri için
Bağışıklık tepkimizi değiştirerek
...usulca ağaçların arasında uçarlar.
yani bütün sınıfı görebiliyor
her türlü vergi teşviği verdi.
Yüksek sesle konuş ki herkes seni duyabilsin.
Geleceğinden emin olmak için onu aradım.
iletişim fırsatlarını sınırlamak için,
Çok çalış böylece başarısız olmazsın.
Elbiselerini kurumaları için dışarıya as.
Bir kurşun kalem almak için çekmeceyi açtım.
Zamanında varmak için koştum.
empatiyi dijitalleştirmekte ve bu soruna çözüm bulmakta kullanabiliriz.
bunların nadir ve değerli çıktıları olacaktır
içimdeki tüm cesareti topladım.
ön yargı ve varsayımlarınızdan arınmak;
yardım eden teknolojiye evriliyor.
böylece kendi politik seçimlerimizi sadeleştirebiliriz
bir eğitimle buluşturmamız mümkün olabilir mi?
ve çip tasarımlarımıza ince ayar yapmak,
Ailesine bakmak için çok çalıştı.
Giriş sınavını geçebilsin diye, o sıkı çalışıyor.
Yargılama ki yargılanmayasın.
Üniversiteye gitmek için para biriktiriyor.
Sınavı geçmek için çok çalıştı.
benim ayrıca bir TED konuşması yapmam gerekebilir tabii.
Ve kapalı çiftliklerde alanı, maksimum verimlilik için
Alabora olma ihtimaline karşı hazırlıklı olmak için
tüm bu Tip 2a zayıflıklarıyla başa çıkabilmek için.
Gayzeritin önemini anlayabilmeniz için
borç tahsilatı çalışmalarına öncülük etmesi için işe aldım.
kaynaklarımızı daha verimli kullanmaya ihtiyacımız var.
yani aslında iki türe ayırabiliriz
Araba kullanmayı öğrenmeyi başardı.
O, müzik okumak için Avusturya'ya gitti.
Annemizin memnun olması için odamıza çekidüzen vereceğiz.
Zamanı boşa harcamamak için acele edelim.
İlk trene yetişebilmek için erken çıktım.
Konuşabilmemiz için sakin bir yere gidelim.
Sınavı geçebilmem için çok çalıştım.
İyi bir yer almak için erken geldim.
Unutmamam için onu yazayım.
O, kayıp zamanı telafi etmek için acele etti.
Biraz temiz havanın girmesine izin vermek için pencereyi açtım.
Tanrı'nın planı olduğuna inanıyordu.
Bundan faydalanmak için... ...bazı hayvanlar inanılmaz koku duyuları geliştirmiştir.
Işıklarını kapatıyorlar. Rakiplerden biraz mahremiyet sağlıyor bu.
Yani kötülüklerden bu şekilde korunabiliyorlardı
Sonra devasa yeni imparatorluğunu örgütlemeyi durdurdu.
Size daha iyi hizmet verebilmek için, çağrınız izlenebilir.
Daha yüksek sesle konuşun böylece herkes sizi duyabilir.
Üniversiteye girmek için çok çalıştı.
Dinlenebilmemiz için işi bitirip kurtulalım.
Her şeyin daha da kötüleşmemesi için hemen harekete geçtik.
Yabancı bir dilde uzmanlaşmak yıllar alır.
Yeni bir kişisel bilgisayar almak için para biriktiriyorum.
O acele etti, böylece geç kalmadı.
Dinlenmek için evde kaldım.
davasının tekrar açılması için yalvararak.
Kostümlerimiz kendi benliğimiz üzerine giydirdiğimiz şeylerdir,
ya da diğer engelli olanlarımıza yardımcı ve destekleyici olacak teknoloji.
Böylece bu veri göstergelerini analizimde kontrol amaçlı kullanabilecektim.
ve benim gibi insanlardan neden nefret ettiklerini anlamaya çalışacaktım
...yüzeydeki güçlü akıntılar tarafından dağıtılsınlar.
yani internetten de basitçe bu bilgilere ulaşabilirsiniz yahu
yani manyetik kutbu hissederek yön tayinlerini buna göre yapıyorlar
O onun göz yaşlarını görmesin diye yüzünü geri çevirdi.
Telefona cevap vermek istersen, evde kal.
Çalışmak için sessiz bir yer bulmak istiyorum.
Ben sadece, bu yeri hatırlamak için birkaç hediyelik eşya istiyorum.
Sivrisinekler içeri girmesin diye pencereleri kapatmak zorunda kaldık.
Birleşmiş Milletler, anlaşmazlığa müdahale etmek için birlik gönderdi.
Çabuk, lambayı söndür, karanlıkta saklanmak istiyorum.
Soğuk suyu sıcağa çevirmek için birinin onu ısıtması gerek.
İlk treni yakalamak için ertesi sabah erken kalktım.