Examples of using "Vit" in a sentence and their turkish translations:
O tutumlu bir şekilde yaşıyor.
- O yalnız yaşıyor.
- O tek başına yaşar.
- O yalnız yaşıyor.
- O tek başına yaşar.
Hâlâ hayatta.
Tom nerede yaşıyor?
Biz neden yaşıyoruz?
O arabasında yaşar.
Bana onun nerede yaşadığını söyle.
Bu muhitte yaşıyor.
Tom'un nerede yaşadığını biliyorum.
O bu semtte yaşıyor.
Ivo üzüm gördü.
O dilenerek yaşıyor.
Anne tek başına yaşıyor.
Laurie Melbourne'da yaşıyor.
Bu onun yaşadığı yer.
Burada kimse yaşamıyor.
Tom yakında yaşıyor.
Leanne Leicester'de yaşıyor.
Hiçbir şey görmedi.
Marika şimdi nerede yaşıyor?
Burada bir ayı yaşar.
Sylvia, Alsace'ta yaşıyor.
Tom hâlâ hayatta mı?
Onunla birlikte yaşar.
Bolluk içinde yaşıyor.
O, Osaka'da yaşıyor.
Tom, Paris'te yaşıyor.
Onun nerede yaşadığını bilmiyorum.
Orada kimse yaşamıyor.
- Babam köyde yaşıyor.
- Babam kırsalda yaşıyor.
- Babam taşrada yaşıyor.
O hala anne ve babasıyla birlikte yaşıyor.
O buralarda bir yerde yaşıyor.
Ve orada can veriyor
- Yalnızca bir kez yaşarsın.
- Sadece bir kez yaşarsın.
Bu evde kim yaşıyor?
O onu gördü ve yüzü kızardı.
O kırsalda yaşıyor.
O bir apartman dairesinde yaşıyor.
Buraya yakın yaşıyor.
O yurt dışında yaşıyor.
O bu sokakta yaşamaktadır.
- Onun nerede yaşadığını biliyorum.
- Nerede yaşadığını biliyorum.
Tom gecekonduda yaşıyor.
O, bilgisayarı için yaşar.
- Onun kız kardeşi İskoçya'da yaşar.
- Onun kız kardeşi İskoçya'da yaşıyor.
Artık burada hiç kimse yaşamıyor.
O, ailesi ile birlikte yaşıyor.
O, annesiyle yaşıyor.
O oldukça yakında yaşıyor.
O güzel bir kız gördü.
- Yaşlı adam tek başına yaşıyor.
- Yaşlı adam yalnız yaşıyor.
- Yaşlı adam kendi başına yaşamaktadır.
O, New York'ta yaşar.
O burada yapayalnız yaşıyor.
O, köyde yaşıyor.
- O yoksul kenar mahallede yaşıyor.
- O, gettoda yaşar.
O bir keşiş gibi yaşıyor.
Tom şu anda Boston'da yaşıyor.
O, bir apartmanda yalnız yaşar.
O konfor içinde yaşar.
John, New York'ta yaşar.
Yaşa ve öğren.
O, apartmanda yaşıyor.
O, halasının evinde yaşıyor.
O bir kral gibi yaşar.
Yeğeni Amerika'da yaşıyor.
Tom bir kral gibi yaşıyor.
O benden uzak yaşar.
O tam köşede yaşıyor.
- Tom, Mary'ye yakın yaşıyor.
- Tom Mary'nin yakınında yaşıyor.
Tom münzevi bir hayat sürüyor.
Tom hâlâ Avustralya’da yaşıyor.
Tom bir mağarada yaşıyor.
O kendi imkanlarıyla geçiniyor.
O burada mı yaşıyor?
O etrafı çevrili güvenlikli sitede yaşıyor.
Tom küçük bir evde yaşıyor.
O, rahat küçük bir evde yaşar.
Kyoto'da yaşayan bir arkadaşım var.
Almanya'da yaşayan bir arkadaşım var.
Güvenlikli bir sitede yaşıyor.
Tokyo'da yaşayan bir arkadaşım var.