Examples of using "écriture" in a sentence and their turkish translations:
Onun el yazısı kötüdür.
Bu el yazısını tanıyor musunuz?
Onun iyi bir el yazısı var.
Onun güzel el yazısı vardır.
Kötü el yazım için lütfen beni bağışlayın.
Tom yazmada iyidir.
Mary'nin güzel el yazısı var.
Bu kimin el yazısı?
- Bu el yazısı okunaklı değil.
- Bu el yazısı okunaksız.
El kitabını kavramak imkansız.
El yazın benimkine benziyor.
Annem iyi bir el yazısına sahiptir.
Onun yazısını okumak imkansızdır.
Onun el yazısını okumak imkansızdır.
Onun yazısını güçlükle okuyabilirim.
Bunun kimin el yazısı olduğunu biliyor musun?
Tom iyi yazar.
Bir yandan ışık ve sesle okuyup yazarken
O yazarak hayatını kazanır.
Onunki geriye doğru eğimli iken onun el yazısı ileri doğru eğimlidir.
El yazısı kullanabilen genç insanların sayısının gitgide azaldığını şaşkınlıkla öğrendim.