Translation of "écriture" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "écriture" in a sentence and their turkish translations:

Son écriture est illisible.

Onun el yazısı kötüdür.

Connais-tu cette écriture ?

Bu el yazısını tanıyor musunuz?

- Elle a une belle écriture.
- Elle est dotée d'une belle écriture.

Onun iyi bir el yazısı var.

Elle a une belle écriture.

Onun güzel el yazısı vardır.

Veuillez excuser mon écriture illisible.

Kötü el yazım için lütfen beni bağışlayın.

Tom est bon en écriture.

Tom yazmada iyidir.

Mary a une écriture magnifique.

Mary'nin güzel el yazısı var.

À qui appartient cette écriture ?

Bu kimin el yazısı?

Cette écriture manuscrite est illisible.

- Bu el yazısı okunaklı değil.
- Bu el yazısı okunaksız.

- Il est impossible de lire son écriture.
- Il est impossible de déchiffrer son écriture.

El kitabını kavramak imkansız.

- Votre écriture est semblable à la mienne.
- Ton écriture est semblable à la mienne.

El yazın benimkine benziyor.

Ma mère a une belle écriture.

Annem iyi bir el yazısına sahiptir.

Il est impossible de lire son écriture.

Onun yazısını okumak imkansızdır.

Il est impossible de déchiffrer son écriture.

Onun el yazısını okumak imkansızdır.

Je peux à peine lire son écriture.

Onun yazısını güçlükle okuyabilirim.

Savez-vous de quelle écriture il s'agit ?

Bunun kimin el yazısı olduğunu biliyor musun?

- Tom est bon en écriture.
- Tom écrit bien.

Tom iyi yazar.

Lecture et écriture neurale avec la lumière et le son,

Bir yandan ışık ve sesle okuyup yazarken

- Il gagne sa vie en écrivant.
- Il vit de son écriture.

O yazarak hayatını kazanır.

Son écriture penche vers l'avant, alors que la sienne penche vers l'arrière.

Onunki geriye doğru eğimli iken onun el yazısı ileri doğru eğimlidir.

J'étais stupéfait d'apprendre que de moins en moins de jeunes gens peuvent écrire en écriture cursive.

El yazısı kullanabilen genç insanların sayısının gitgide azaldığını şaşkınlıkla öğrendim.