Examples of using "Crises" in a sentence and their turkish translations:
ve hatta mülteci krizlerine yol açan politik krizleri...
Eski uluslararası krizlerde,
Bir dizi önemli krizle yüz yüze olduklarını hissediyorlar.
Krizler kendilerine karşı doğru tarifleri otomatik olarak üretmez.
Bu krizlere bakacak olursanız ne kadar önemli olduklarını
Sanırım evrende sonsuz sayıda finansal kriz var.
BM, uluslararası krizleri ortadan kaldırmada ve çatışmaları önlemede önemli bir rol oynadı.