Translation of "Automatically" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Automatically" in a sentence and their turkish translations:

It happens automatically.

Bu kendiliğinden olur.

Most elevators operate automatically.

Birçok asansörler otomatik olarak çalışır.

The door opened automatically.

Kapı otomatik olarak açıldı.

The door locks automatically.

Kapı otomatik olarak kilitlenir.

I did everything automatically.

Ben her şeyi otomatik olarak yaptım.

The doors lock automatically.

Kapılar otomatik olarak kilitlenir.

The door closes automatically.

Kapı otomatik olarak kapanır.

Automatically detect the ground height

Yerle yüksekliğini otomatik olarak algılayıp

The furigana is automatically generated.

Furigana otomatik olarak oluşturulur.

The lights automatically turn off.

Işıklar otomatik olarak kapanır.

Now the plane does it automatically

Artık uçak bunu otomatik yapıyor

This car brakes automatically to avoid collisions.

Bu araba çarpışmaları önlemek için otomatik olarak fren yapar.

German restaurants do not automatically serve water.

Alman restoranları otomatik olarak su hizmeti vermezler.

Which allows you to access that information automatically.

ki bu da sizi otomatik olarak o bilgiye iletir.

I replied automatically when I heard my name.

Adımı duyduğumda otomatikman cevap verdim.

It might automatically eliminate all the female candidates,

bilgisayar programcısı dediğin erkek olur

The computer system shuts down automatically at 8pm.

Bilgisayar sistemi saat sekizde otomatik olarak kapanır.

Pressing this button will automatically open the window.

Bu düğmeye basmak pencereyi otomatikman açacaktır.

That means you automatically learn the most frequent vocabulary

bunun anlamı, otomatik olarak en sık kullanılan kelimeleri ve

The door will lock automatically when you go out.

Dışarı çıktığında kapı otomatik olarak kilitlenecek

Doesn't mean I'm automatically buying anyone gifts anymore, OK?

birine otomatikman hediye alacağım demek değil, tamam mı?

If you press this button the window opens automatically.

Bu düğmeye basarsanız pencere otomatik olarak açılır.

People with cancer are automatically told to just stay positive.

Kanser hastalarına ilk söylenen şey pozitif olmaları.

Crises do not automatically produce the right recipes against them.

Krizler kendilerine karşı doğru tarifleri otomatik olarak üretmez.

But of course, people didn't automatically know how to read cuneiform,

Fakat tabii ki insanlar çivi yazısını okumayı otomatik olarak öğrenmedi,

If you touch this switch, it will open the curtains automatically.

Bu anahtara dokunursanız, perdeler otomatik olarak açılacak.

- Ask a six-year-old, not a sixty-year-old.
- Wisdom does not automatically come with age.

Bilgelik yaşla birlikte otomatik olarak gelmez.