Translation of "Realize" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "Realize" in a sentence and their turkish translations:

We realize that.

Biz onu fark ederiz.

And when we realize

Bu kronik hastalıkla mücadele eden kişileri,

That made me realize

aslında gerçekliğin

But then you realize

Ama sonra fark ediyorsun ki

Do you realize that?

- Onun farkında mısın?
- Onu fark ediyor musun?

I do realize that.

Onun farkındayım.

I didn't realize that.

Bunu fark etmedim.

Now I realize why.

- Artık nedenini fark ediyorum.
- Şimdi sebebini fark ettim.

Sami didn't realize that.

Sami onu fark etmedi.

- I realize that there's a problem.
- I realize there's a problem.

Bir sorun olduğunu fark ettim.

- I realize I messed up.
- I realize that I messed up.

İşleri berbat ettiğimin farkındayım.

- I realize that Tom wasn't joking.
- I realize Tom wasn't joking.

Tom'un şaka yapmadığının farkındayım.

And Priya made me realize

Priya şunu anlamamı sağladı,

And you start to realize

Fark etmeye başlayacağınız şey,

But we cannot realize this.

Fakat biz bunu fark edemeyiz.

You realize it's very different?

Onun çok farklı olduğunu fark ediyor musun?

I'm glad you realize that.

Bunu anlamana memnunum.

Do you realize what's happening?

Ne olduğunun farkında mısın?

I didn't even realize that.

Farkına bile varmadım.

When did you realize that?

- Ne zaman farkına vardın?
- Ne zaman farkına vardınız?

Most people don't realize this.

Çoğu insan bunun farkında değil.

Sami began to realize that.

Sami onu anlamaya başladı.

- I didn't realize you were here.
- I didn't realize that you were here.

Burada olduğunu fark etmedim.

- I didn't realize you were serious.
- I didn't realize that you were serious.

Senin ciddi olduğunu fark etmedim.

- I realize it's hard to believe.
- I realize that it's hard to believe.

Buna inanmanın zor olduğunu farkındayım.

- I realize it's probably too late.
- I realize that it's probably too late.

Muhtemelen çok geç olduğunun farkındayım.

- Doesn't Tom realize Mary loves him?
- Doesn't Tom realize that Mary loves him?

Tom Mary'nin onu sevdiğini fark etmiyor mu?

- I didn't realize you were hungry.
- I didn't realize that you were hungry.

Aç olduğunu fark etmedim.

- I didn't realize you were tired.
- I didn't realize that you were tired.

Yorgun olduğunu fark etmedim.

- Tom didn't realize Mary was serious.
- Tom didn't realize that Mary was serious.

Tom Mary'nin ciddi olduğunu fark etmedi.

- Tom didn't realize Mary was tired.
- Tom didn't realize that Mary was tired.

Tom Mary'nin yorgun olduğunu fark etmedi.

- Tom didn't realize Mary was unhappy.
- Tom didn't realize that Mary was unhappy.

Tom Mary'nin mutsuz olduğunu fark etmedi.

- Tom didn't realize that Mary was lying.
- Tom didn't realize Mary was lying.

Tom Mary'nin yalan söylediğini fark etmedi.

- I didn't realize you had company.
- I didn't realize that you had company.

Şirketin olduğunu fark etmedim.

- I didn't realize you knew Tom.
- I didn't realize that you knew Tom.

Tom'u tanıdığını fark etmedim.

- I didn't realize you were Canadian.
- I didn't realize that you were Canadian.

Senin Kanadalı olduğunu fark etmedim.

- I didn't realize it was you.
- I didn't realize that it was you.

Onun sen olduğunu fark etmedim.

- I didn't realize Tom played golf.
- I didn't realize that Tom played golf.

Tom'un golf oynadığını fark etmedim.

- I didn't realize you were awake.
- I didn't realize that you were awake.

Uyanık olduğunu fark etmedim.

- I didn't realize that Tom was lying.
- I didn't realize Tom was lying.

Tom'un yalan söylediğini anlamadım.

Do you realize what you're doing?

- Ne yaptığının farkında mısın?
- Yaptığın şeyin farkında mısın?

I'm beginning to realize that myself.

Onu kendim gerçekleştirmeye başlıyorum.

Do you realize what you've done?

Ne yaptığının farkında mısın?

Tom didn't realize what was happening.

Tom ne olduğunu fark etmedi.

Do you realize what this means?

Bunun ne demek olduğunu anlıyor musun?

Don't you realize what you've done?

Ne yaptığını hatırlamıyor musun?

Do you realize what just happened?

Sadece ne olduğunu farkında mısın?

I didn't realize you knew them.

Senin onları tanıdığını fark etmedim.

I didn't realize you knew him.

Senin onu tanıdığını fark etmedim.

I didn't realize you knew her.

Senin onu bildiğini fark etmedim.

I'll help you realize your potential.

Potansiyelini gerçekleştirmene yardımcı olacağız.

Easy to plan, hard to realize.

Planlanması kolay, gerçekleştirilmesi zor.

Tom must realize what he's done.

Tom ne yaptığını kavramalı.

I didn't realize Tom broke that.

Tom'un onu kırdığını fark etmedim.

I didn't realize Tom lives here.

Tom'un burada yaşadığını fark etmedim.

I didn't realize Tom was married.

Tom'un evli olduğunu fark etmedim.

I guess you didn't realize that.

- Sanırım onu bilmiyordun.
- Sanırım onu fark etmedin.

I didn't realize what that meant.

Onun ne anlama geldiğini fark etmedim.

Do you realize what you said?

Ne dediğinin farkında mısın?

I didn't realize Tom was unhappy.

Tom'un mutsuz olduğunu anlamadım.

I didn't realize Tom was serious.

Tom'un ciddi olduğunu fark etmedim.

Tom didn't realize Mary had left.

Tom, Mary'nin ayrıldığının farkında değildi.

- She may realize later on what I meant.
- She may realize later what I meant.

Ne demek istediğimi daha sonra anlayabilir.

- I didn't realize that Tom was so gullible.
- I didn't realize Tom was so gullible.

Tom'un çok saf olduğunu fark etmedim.

- Tom doesn't yet realize he's in trouble.
- Tom doesn't yet realize that he's in trouble.

Tom henüz başının belada olduğunu fark etmiyor.

- Tom didn't realize he'd made a mistake.
- Tom didn't realize that he'd made a mistake.

Tom bir hata yaptığını fark etmedi.

- I didn't realize you didn't understand French.
- I didn't realize that you didn't understand French.

Fransızca anlamadığını fark etmedim.

- Tom didn't realize his socks didn't match.
- Tom didn't realize that his socks didn't match.

Tom çoraplarının uymadığını fark etmedi.

- When did you realize something was wrong?
- When did you realize that something was wrong?

Bir şeyin yanlış olduğunu ne zaman anladın?

- I didn't realize you were already here.
- I didn't realize that you were already here.

Zaten burada olduğunu fark etmedim.

- Do you realize you could've been killed?
- Do you realize you could have been killed?

Öldürülmüş olabileceğini fark ediyor musun?

- When did you realize that you were wrong?
- When did you realize you were wrong?

Hatalı olduğunu ne zaman fark ettin?

- Tom didn't realize that there was a problem.
- Tom didn't realize there was a problem.

Tom bir sorun olduğunu fark etmedi.

- I didn't realize you didn't like Tom.
- I didn't realize that you didn't like Tom.

Tom'u sevmediğini fark etmedim.

- I didn't realize Tom was your father.
- I didn't realize that Tom was your father.

Tom'un baban olduğunu fark etmedim.

- Eventually, Tom will realize that he needs help.
- Eventually, Tom will realize he needs help.

Sonunda, Tom yardıma ihtiyacı olduğunu fark edecek.

- Tom didn't realize that Mary couldn't do that.
- Tom didn't realize Mary couldn't do that.

Tom, Mary'nin onu yapamadığını fark etmedi.

- I didn't realize that Tom didn't know French.
- I didn't realize Tom didn't know French.

Tom'un Fransızca bilmediğini fark etmedim.

- Tom didn't realize he should do that.
- Tom didn't realize that he should do that.

Tom bunu yapması gerektiğinin farkında değildi.

- Tom didn't realize Mary was John's girlfriend.
- Tom didn't realize that Mary was John's girlfriend.

Tom, Mary'nin John'un kız arkadaşı olduğunu bilmiyordu.

- Tom didn't realize Mary should do that.
- Tom didn't realize that Mary should do that.

Tom Mary'nin bunu yapması gerektiğini fark etmedi.

- Tom didn't realize he had to leave.
- Tom didn't realize that he had to leave.

Tom ayrılmak zorunda olduğunun farkında değildi.

- I didn't realize Tom shouldn't do that.
- I didn't realize that Tom shouldn't do that.

Tom'un bunu yapmaması gerektiğini fark etmedim.

- I didn't realize Tom should do that.
- I didn't realize that Tom should do that.

Tom'un bunu yapması gerektiğini fark etmedim.

- I didn't realize Tom was so rich.
- I didn't realize that Tom was so rich.

Tom'un bu kadar zengin olduğunu fark etmemiştim.

- I realize I don't have enough money.
- I realize that I don't have enough money.

- Yeterince param olmadığını fark ettim.
- Yeterli param yokmuş.

- I didn't realize I'd made a mistake.
- I didn't realize that I'd made a mistake.

Hata yaptığımın farkına varmadım.

- I didn't realize I should do that.
- I didn't realize that I should do that.

Bunu yapmam gerektiğini fark etmedim.

- I didn't realize Tom didn't like Mary.
- I didn't realize that Tom didn't like Mary.

Tom'un Mary'yi sevmediğini fark etmemiştim.

- Tom didn't realize he was being rude.
- Tom didn't realize that he was being rude.

Tom kendisine kaba davranıldığının farkında değildi.

And whether we realize it or not,

Fark etsek de etmesek de

We hardly realize how important it is.

Onun ne kadar önemli olduğunu zorlukla fark ediyoruz.

Sorry, I didn't realize you were busy.

Affedersin, meşgul olduğunu fark etmedim.

Do you realize the danger you're in?

İçinde olduğun tehlikenin farkında mısın?

Tom didn't realize what was going on.

Tom neler olduğunu fark etmedi.

Do you realize what you're doing, Tom?

Sen ne yaptığının farkında mısın, Tom?

You don't realize how lucky you are.

Ne kadar şanslı olduğunun farkında değilsin.

I didn't realize how hungry I was.

Ne kadar aç olduğumu fark etmedim.

I didn't realize it was a secret.

Bunun bir sır olduğunu fark etmedim.