Translation of "And" in Turkish

0.018 sec.

Examples of using "And" in a sentence and their turkish translations:

and scents and tastes and emotions.

duygular ile ilişkilendirilmesi gerekir.

and clarinets and bubbles and dolphins

klarnetler, baloncuklar, yunuslar

and have names like P and G and AT and T and J and J.

AT ve T ve J ve J gibi isimlere sahiptirler.

And fifth and finally,

Beşinci ve son olarak,

and enemies and others

en azından bir taraf için

and upheavals and transformations.

büyük değişikliklere verdiği tepkiyi çok düşünüyorum.

and understand and fix.

nefret dolu bir dünya vardı.

and life and death.

yaşam ve ölüm gibi.

and lo and behold,

ve sıkı tutunun,

That selflessness and love and patience and kindness.

o diğerkâmlık, sevgi, sabır ve nezaket.

and academia, and communities, and innovators for help.

üniversiteler, kurum ve kuruluşlar ve yenilikçilerden yardım istiyoruz.

These mothers and fathers and sons and daughters

Bu anne, baba ve evlatların orada olmasının

and move you on and on and on."

"yürümene yardımcı olabilirim" dedim.

And,

Ve

And

Ve

and between masculine and feminine.

Ve eril ve dişil arasındaki dengeye.

and becoming open and transparent.

ve açık ve şeffaf davranarak yaptık.

and many Americans and Europeans

Çoğu Amerikalı ve Avrupalı

and 100 physicians and managers.

koçluk yapmayı bitirdi.

Silent and deadly and invisible.

Sessiz, öldürücü ve görünmez.

and thirdly, these experiences of harmony and connection and unity.

Üçüncüsü ise uyum, bağ ve birlikten oluşan bir deneyimdi.

and with my parents and their friends screaming and yelling,

ve ailemin ve arkadaşlarının bağırıp çağırmalarından,

And these countries, and others in Eastern Europe, and Cyprus,

Bu ülkeler, Doğu Avrupa ülkeleri ve Kıbrıs,

and go and try and catch this snake. Whoo! Okay.

ve yılanı yakalamayı deneyeceğim. Tamam.

and people talk over me again and again and again.

ve tekrar tekrar konuşmaya başladılar.

Life consists of rain and sunshine, of snow and heat, of thunder and lightning, and of winter and summer.

Hayat yağmur ve güneş ışığı, kar ve ısı, gök gürültüsü ve şimşek ve de kış ve yazdan oluşur.

And God blessed Noah and his sons. And he said to them: Increase, and multiply, and fill the earth.

Tanrı, Nuh'u ve oğullarını kutsayarak, "Verimli olun, çoğalıp yeryüzünü doldurun" dedi.

and go outside and meet people."

ve dışarı çıkıp insanlarla buluş."

and they were powerful and transformative.

Hepsi etkili ve hayat değiştirecek türden fikirlerdi.

and broke his sword and two.

ve kılıcını kırdılar.

And in China and in Korea,

Ve Çin ve Kore'de de,

And we were waiting and waiting.

Bekledik, bekledik, bekledik..

and, you know, positive and helpful.

görünmeyi tercih ederiz.

All oily, and pudgy, and conspicuous,

aşırı kibar, tombul ve göze çarpan bir çocuktum

Perfectionism, and overworking, snarkiness, and apathy;

Mükemmeliyetçilik, çok çalışmak, her şeyi eleştirmek, umursamazlık;

and boards of directors and EDs.

yönetim kurullarındakilere ve EDs'lere öğretiyorum.

And I said, "And why exactly -

Ben de dedim ki, "Tam olarak neden -

Practice and engage and set policy.

ve uyguladığımız yolu analiz etmeliyiz.

and yes, sometimes sadness and disappointment.

ve evet, bazen de üzüntü ve hayal kırıklığı.

and through creating wealth and opportunity,

ve bu şekilde zenginlik ve fırsat yaratarak

And that includes India and China.

Bu Hindistan ve Çin'i de içeriyor.

And more and more connected devices

Kalp pilleri ve insülin pompaları gibi

And this kind and empathetic man

Bu nazik ve anlayışlı adam

And when permafrost thaws and drains,

bu tabakanın buzu çözülüp kuruduğunda

and merging different ideas and perspectives,

ve farklı fikir ve bakış açılarını bir araya getirdikten sonra,

and she's just dull and white.

Sadece donuk bir beyaz.

And then she waits and hides.

O da bekledi ve saklandı.

- Fine. And you?
- Good. And you?

İyiyim. Ya sen?

- Come and see.
- Come and see!

Gel ve gör.

- Come and look.
- Come and see.

Gel ve bak.

Tom and Mary hugged and kissed.

Tom ve Mary sarıldı ve öpüştü.

- Rise and shine.
- Rise and shine!

Kalk.

- Eat and drink.
- Drink and eat.

- İç ve ye.
- Ye ve iç.

Tom and I hugged and kissed.

Tom ve ben sarıldık ve öpüştük.

And then maybe a scorpion will come and and try and feed off the insects.

Belki bir akrep de gelir ve böceklerle beslenmeye çalışır.

Bits and pieces of your heart, and kidney, and brain tissue,

beyin dokunuzdan zerre ve parçalar yayıyorsunuz

And Seth lived a hundred and five years, and begot Enos.

Şit yüz beş yaşındayken oğlu Enoş doğdu.

And Henoch begot Irad, and Irad begot Maviael, and Maviael begot Mathusael, and Mathusael begot Lamech.

Hanok'tan İrat oldu. İrat'tan Mehuyael, Mehuyael'den Metuşael, Metuşael'den Lemek oldu.

and sometimes,

bazen de

And down.

Ve aşağı.

And breathe.

Ve nefes.

And shake.

Ve sallayın.

...and pelvis.

...ve pelvis

And rise!

Ve yükselin!

and illusive.

ve yanıltıcı olacaktır.

and others.

hem diğer insanların faydalanması için.

And unacceptable.

Ve kabul edilemezdi.

And so,

Sonra,

and begins.

ve başlar.

And conversely,

Diğer taraftan,

And snakes.

Ve yılanlar.

And unfortunately,

Ne yazık ki

And honestly,

Dürüst olmak gerekirse

And three:

Son olarak üç:

and silence.

sessizlikle.

And Ramel?

Peki ya Ramel?

And third --

Ve üçüncü olarak;

and Islamophobes

İslamofobikler

And then ...

Ayrıca...

and ambition.

And grief.

Yas.

And loss.

Kaybetme.

and uniforms.

karşılayabiliyor.

And opportunities.

Tabii fırsatlar da.

and survival...

...gösterişli...

and caiman.

Kayman da ararlar.

and opportunities.

Tabii fırsatlar da.

and warm.

...ve sıcacık.

and moose.

...ve sığınlar cirit atıyor.

and dusty.

Ve tozlu.

and interest

ve çıkarcılık

and spread

ve yaymak

And unsold

Ve satılamamış

And press

Ve basın

And deepened

Ve derinlik kazandırılmış