Translation of "Miljoenen" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Miljoenen" in a sentence and their turkish translations:

Miljoenen arbeiders verloren hun werk.

Milyonlarca işçi işlerini kaybetti.

Zulke zaken kunnen miljoenen levens redden

Şimdilerde buna benzer olaylar milyonlarca hayat

En dit spreekt deze miljoenen aan.

Milyonları etkileyen işte bu.

Dus miljoenen jaren lang moest ze...

O yüzden, milyonlarca yıl boyunca

In Alaska wonen miljoenen wilde dieren.

Alaska'da milyonlarca vahşi hayvan yaşıyor.

In subsaharaans Afrika leven honderden miljoenen mensen

Sahra altı Afrika'da yüz milyonlarca insan var ve

Dat kost honderden miljoenen dollar -- per stuk.

büyük bir gemiye

Er zijn miljoenen sterren in het universum.

Evrende milyonlarca yıldız var.

Het is een ster zoals er miljoenen zijn.

Diğer milyonlarca yıldızdan sadece bir tanesi.

De exodus van miljoenen vleermuizen gaat uren door.

Milyonlarca yarasanın göçü saatlerce sürer.

Met miljoenen mensen om de functie te vervullen.

tüm iş kategorisini hayal edebilirsiniz.

We hebben 11 talenversies, we hebben miljoenen kijkers,

11 dilde iletişim kuran, milyonların izlediği bir sitemiz var.

Aan het ontwikkelen van videogames voor honderden miljoenen gebruikers

yüz binlerce kullanıcısı olan video oyunları geliştirmek için harcamıştım

Miljoenen mensen lopen gevaar soor luchtvervuiling in New Delhi.

Yeni Delhi'de, hava kirliliği yüzünden milyonlarca insanın sağlığı tehlikede.

Je hebt geen miljoenen nodig om gelukkig te zijn.

Mutlu olmak için milyonlara ihtiyacın yok.

Het is net een gigantisch onderwaterbrein dat miljoenen jaren werkt.

Milyonlarca yıldır çalışan dev bir su altı beyni gibi.

Maar na een schoonmaak van vele miljoenen... ...keren de dieren terug.

Milyonlarca dolarlık bir temizlikten sonra... ...hayvanlar dönmeye başladı.

Zelfs met deze nieuwe wet hebben miljoenen Amerikanen die werken voor grote ketens...

Yani bu tasarıyla bile, McDonalds, Walmart, Kroger ve Pizza Hut gibi

Miljoenen jaren lang... ...hebben de maan en het tij de levens van zeewezens gevormd.

Ay ile gelgitler milyonlarca yıl boyunca deniz canlılarının hayatlarını şekillendirmiştir.

De dood van één persoon is een tragedie; de dood van miljoenen is statistiek.

Bir insanın ölümü trajedi, milyonlarca kişinin ölümü bir istatistik.

...dat ze één feromoonmolecuul uit miljoenen kunnen ontwaren. Zigzaggend vliegen helpt hem de locatie te vinden.

milyonlarcasının arasından tek bir feromon molekülünü tespit edebiliyor. Zikzak çizerek dişinin yerini daha iyi belirliyor.

Miljoenen mensen die naar onsterfelijkheid verlangen, weten niet wat ze met zichzelf aanmoeten op een regenachtige zondagmiddag.

Pazar öğleden sonra yağmurlu bir günde kendileriyle ilgili ne yapacaklarını bilmeyen milyonlarca insan ölümsüzlük için can atıyorlar.

Dit dier heeft miljoenen jaren geleerd om onmogelijk te vinden te zijn. Ik moest leren hoe octopussporen eruitzagen.

Bu hayvan, bulunması imkânsız olmayı öğrenmek için milyonlarca yılını harcadı. Ahtapot izlerinin görünüşünü öğrenmem gerekiyordu.