Translation of "Zulke" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Zulke" in a sentence and their turkish translations:

Bestaan zulke beperkingen niet.

böyle bir sınırlama yok.

Drie van zulke, alstublieft.

Ben bunlardan üçünü istiyorum.

Denk niet aan zulke dingen.

Böyle şeyleri düşünme.

Ze heeft zulke mooie ogen.

Onun çok güzel gözleri var.

Zulke zaken kunnen miljoenen levens redden

Şimdilerde buna benzer olaylar milyonlarca hayat

En zulke dingen vallen me op.

ve böyle şeyleri fark ederim.

Ik zou graag zulke schoenen willen.

Öyle ayakkabılar istiyorum.

Ik hou niet van zulke muziek.

Bu tür müzikten hoşlanmam.

Waarom doen mensen zulke dwaze dingen?

İnsanlar neden böyle aptalca şeyler yapar?

Ik hou niet van zulke grapjes.

Böyle şakaları sevmem.

Zulke ongelukken kunnen af en toe gebeuren.

Böyle kazalar zaman zaman olabilir.

Tom doet normaal gesproken zulke dingen niet.

Tom genellikle öyle şeyler yapmaz.

Zulke oppervlakkige vrienden heb ik niet nodig.

Böylesine yüzeysel arkadaşlara ihtiyacım yok.

Met zulke handen had ik chirurg moeten worden.

Bu ellerle cerrah olmalıymışım.

Met iemand die er zulke racistische ideeën op nahield.

bu kadar ortak yanım olması fikrine katlanamıyordum.

Het is zeldzaam om zulke jonge poema's te zien.

Bu kadar küçük puma yavruları nadiren görülür.

Je zou niet om moeten gaan met zulke mannen.

Öyle adamlarla işbirliği yapmamalısın.

Maak je geen zorgen. Zulke dingen gebeuren nu eenmaal.

- Üzülme, olur böyle şeyler.
- Üzülmeyin. Bu şeyler olur.

Deden ze zulke dingen toen je een kind was?

Sen bir çocukken onlar bu tür şey yaptı mı?

- Ik hou van zo'n soort momenten.
- Ik houd van zulke momenten.
- Ik hou van zulke momenten.
- Ik hou van dat soort momenten.

- Böyle anları seviyorum.
- Böyle anları severim.

En hoe weinig gegevens er werden gebruikt voor zulke belangrijke beslissingen.

bulunduğunu fark ettiğimde, ilgiden takıntıya dönüştü.

- Ik hou niet van zulke huizen.
- Dergelijke huizen bevallen mij niet.

- Bu tür evi sevmiyorum.
- Bu tip evden hoşlanmıyorum.

Zulke spleten zijn nou precies de plekken... ...waar je een schorpioen vindt.

Bakın, böyle girintili çıkıntılı yerlerde akrep bulabilirsiniz.

Als er meer van zulke plekken beschermd kunnen worden, zet dat misschien door.

Buna benzer yerler korunabilirse... ...artmaya devam da edebilir.

Het zou beter zijn als je niet met zulke mannen om zou gaan.

Öyle adamlarla iş birliği yapmasan iyi olur.

Op zulke momenten denk ik aan mijn familie, en niet aan mijn vrienden.

Böyle zamanlarda, ben ailemi düşünürüm, dostlarımı değil.

- Zulke aardige mensen als jij kom je maar zelden tegen.
- Het is zeldzaam om aardige mensen zoals u te ontmoeten.

Sizin gibi hoş insanlara rastlamak enderdir.