Translation of "Mensen" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Mensen" in a sentence and their turkish translations:

Mensen, mensen --

Arkdaşlar, arkadaşlar.

- Pistolen doden geen mensen. Mensen doden mensen.
- Wapens doden geen mensen. Mensen doden mensen.

Silahlar insanları öldürmez. İnsanlar insanları öldürür.

Wapens doden geen mensen. Mensen doden mensen.

Silahlar insanları öldürmez. İnsanlar insanları öldürür.

Mensen eten geen mensen.

İnsanlar insan yemezler.

Veel mensen.

Birçok insan.

Mensen veranderen.

İnsanlar değişir.

- Er komen mensen samen.
- Mensen verzamelen zich.

İnsanlar toplanıyor.

Getrouwde mensen zijn gelukkiger dan ongetrouwde mensen.

Evli insanlar, evlenmemiş insanlardan daha mutlu.

- Veertig mensen waren aanwezig.
- Veertig mensen kwamen.

Kırk kişi mevcuttu.

Sommige mensen zijn goed, sommige mensen zijn slecht.

Bazı insanlar iyi, bazı insanlarsa kötüdür.

Duizenden mensen stierven

Binlerce insan hayatını kaybetti,

Mensen moeten werken.

İnsanlar çalışmalı.

Veertig mensen kwamen.

Kırk kişi katıldı.

Kunnen mensen veranderen?

İnsanlar değişebilir mi?

Wij zijn mensen.

Biz insanız.

Zijn mensen sterfelijk?

İnsan ölümlü müdür?

Mensen zijn ingewikkeld.

İnsanlar komplike.

Vrouwen zijn mensen.

Kadınlar insanlardır.

Leven hier mensen?

- Burada insanlar yaşıyor mu?
- Burada yaşayan kimse var mı?

Waarom liegen mensen?

İnsanlar neden yalan söyler?

Dankzij een legertje mensen, mensen die me hebben gesteund.

Bir destekleyici insan ordusu sayesinde

Sommige mensen geloven in God en andere mensen niet.

Bazı insanlar Allah'a inanır, bazıları inanmaz.

- Er sterven elke dag mensen.
- Er sterven dagelijks mensen.

- İnsanlar her gün ölür.
- İnsanlar her gün ölürler.

Hoe meer mensen besmet waren, hoe meer mensen besmet werden,

virüs bulaşan insan sayısı arttıkça virüs kapan insan sayısı arttı

Aan mensen en omstandigheden.

insan ve koşullardan bağımsız hale getirmektir.

We kunnen dit, mensen.

Bunu yapabiliriz.

Deze verschrikkelijke mensen online

Bu internetteki iğrenç, rezalet insanlar

Bedankt, mijn beste mensen.

Teşekkürler sevgili halkım.

Mensen zeggen me soms:

Yani insanlar bazen bana diyor ki,

Maar voor andere mensen

Yine de bazı insanlara göre

Sommige mensen hadden geluk.

Bazılarının şansı yaver gitmiş.

Mensen willen allemaal hetzelfde

Tüm insanlar aynı şeyleri istiyor,

Alle mensen zijn gelijk.

Tüm insanlar eşittir.

Weinig mensen denken zo.

Birkaç kişi öyle düşünüyor.

Alle mensen ademen lucht.

Bütün insanlar hava solur.

Mensen noemen hem Dave.

İnsanlar ona Dave diyor.

Mensen willen land bezitten.

İnsanlar arazi sahibi olmak istiyor.

Blindenhonden helpen blinde mensen.

Rehber köpekler görme özürlü insanlara yardım ederler.

Waarom plegen mensen zelfmoord?

İnsanlar neden intihar ederler?

Hoeveel mensen werken hier?

Burada kaç kişi çalışıyor?

Neemt u mensen aan?

İşe giriyor musun?

Veertig mensen waren aanwezig.

Kırk kişi mevcuttu.

Mensen hebben twee benen.

İnsanların iki bacağı vardır.

Wat doen die mensen?

Bu insanlar ne yapıyorlar?

Het huwelijk verandert mensen.

Evlilik insanları değiştirir.

Zij zijn goede mensen.

Onlar iyi insanlar.

Wie zijn die mensen?

Bu insanlar kimdir?

Mensen liegen elke dag.

İnsanlar her gün yalan söylerler.

Mensen houden van vrijheid.

İnsanlar özgürlüğü sever.

Die mensen spreken Frans.

- Şu adamlar Fransızca konuşuyorlar.
- Şu adamlar Fransızca konuşuyor.
- O adamlar Fransızca konuşuyorlar.
- O adamlar Fransızca konuşuyor.

Veel mensen reizen graag.

- Birçok insan seyahat etmeyi sever.
- Çoğu insan seyahat etmeyi sever.

Hoeveel mensen waren er?

Kaç kişi vardı?

Veel mensen zijn bang.

Birçok kişi korkuyor.

Mensen zijn sociale wezens.

İnsanlar sosyal yaratıklardır.

Veel mensen zijn hypocriet.

Birçok insan ikiyüzlüdür.

Mensen zijn gecompliceerde organismen.

İnsanlar karmaşık organizmalardır.

Waarom hebben mensen kinderen?

Neden insanların çocukları var?

Mensen zijn zo dom.

İnsanlar çok aptal.

Hoeveel mensen zijn er?

Kaç kişi var?

De mensen zijn binnen.

İnsanlar içeride.

Mensen blijven je verrassen.

- İnsanlar seni şaşırtıp duruyor.
- İnsanların ne yapacakları belli olmuyor.

Alle mensen moeten sterven.

Bütün insanlar ölmeli.

Mensen houden van honden.

İnsanlar köpekleri sever.

Waarom doden mensen zichzelf?

İnsanlar neden kendilerini öldürürler?

Spoken kunnen mensen bezitten.

Hayaletler insanlara sahip olabilir.

Aardappels eten geen mensen!

Patatesler insanları yemezler!

Mensen in ruimtestations zweven.

Uzay istasyonlarındaki insanlar uçarlar.

Amerikanen zijn aardige mensen.

Amerikalılar kibar insanlardır.

Nijlpaarden vallen mensen aan.

Suaygırları insanlara saldırırlar.

Zing met mensen vanaf het balkon, zoals mensen in Italie doen.

Pencereden arkadaşlarınızla şarkı söyleyin, İtalya'daki insanlar gibi.

- Er sterven elke dag goede mensen.
- Er sterven dagelijks goede mensen.

İyi insanlar her gün ölür.

- Toms hond houdt van mensen.
- Tom zijn hond houdt van mensen.
- De hond van Tom houdt van mensen.

Tom'un köpeği insanları sever.

- Dit geldt voor veel mensen.
- Dit is van toepassing op veel mensen.

Bu, birçok kişi için geçerlidir.

- Waarom gaan mensen naar de cinema?
- Waarom gaan mensen naar de bioscoop?

İnsanlar neden sinemaya gidiyorlar?

- De meeste mensen hebben weinig fantasie.
- De meeste mensen hebben weinig verbeeldingskracht.

- Çoğu insan çok az hayal gücüne sahiptir.
- Çoğu insanın çok az hayal gücü vardır.

Dan zullen mensen je vinden.

ve insanlar seni bulacaktır.

Ongeacht de mensen of omstandigheden.

mutlu olabiliriz.

Zowel voor dieren als mensen,

Hayvanlar için de insanlar için de,

Als mensen zich dat afvragen,

İnsanlar dinozorların niçin ilginç olduğunu düşündüklerinde

Hij was aardig voor mensen...

İnsanlara karşı kibar ve sıcakkanlıydı,

Vroeger hadden mensen geen airconditioning,

O zamanlar, insanların klimaları yoktu

Maar weinig mensen doen dit.

ancak çok az insan var.

Mensen verliezen ledematen door tetanus.

ve insanlar tetanos yüzünden uzuvlarını kaybediyorlar.

Gaan mensen je anders behandelen.

insanlar size farklı davranıyor.

Mensen die het beleid uitvoerden

Politikayı uygulayan kişilerin

We ontvrienden mensen op Facebook

Facebook'ta insanları arkadaşlıktan çıkarıyoruz

Waarom waarderen mensen vooruitgang niet?

İnsanlar niçin ilerlemenin kıymetini bilmiyor?

Waardoor ze meer mensen dienen

Bu da, daha fazla kişiye hizmet ederek

Tijd om te groeien, mensen.

Arkadaşlar, büyüme zamanı.

Variërend van mensen tot bergketens.

göremediğiniz çok şey olurdu