Translation of "Afrika" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Afrika" in a sentence and their turkish translations:

China, India, Afrika.

Çin, Hindistan, Afrika.

Zuid-Afrika wordt "iNingizimu Afrika" genoemd in het Zoeloe.

Güney Afrika'ya Zulu dilinde "iNingizimu Afrika" denir.

- Zuid-Afrika is ver weg.
- Zuidelijk Afrika is ver weg.

Güney Afrika çok uzaktır.

Afrika is geen land.

Afrika bir ülke değildir.

Tunesië ligt in Afrika.

Tunus Afrika'da yer almaktadır.

Stokstaartjes leven in Afrika.

Mirketler Afrika'da yaşar.

Nijlpaarden leven in Afrika.

- Su aygırları Afrika'da yaşarlar.
- Hipopotamlar Afrika'da yaşarlar.

Ik kom uit Afrika.

- Ben Afrikalıyım.
- Afrikalıyım.

- De mens is afkomstig uit Afrika.
- De mens komt oorspronkelijk uit Afrika.

İnsanlar Afrika kökenlidirler.

Hij wil naar Afrika gaan.

Afrika'ya gitmek istiyor.

Hoeveel hoofdsteden heeft Zuid-Afrika?

Güney Afrika'nın kaç tane başkenti var?

Kijk naar Groenland en Afrika.

Grönland ve Afrika'ya bakın.

Er verhongeren kinderen in Afrika.

Afrika'da açlıktan ölen çocuklar var.

Toms voorouders kwamen uit Afrika.

Tom'un ataları Afrikadan geldi.

Mijn vader is in Afrika.

Babam Afrika’dadır.

Ik kom uit Noord-Afrika.

Ben Kuzey Afrikalıyım.

Hij heeft Afrika voorgoed verlaten.

O, sonsuza dek Afrika'yı terk etti.

Ik kom niet uit Afrika.

Ben Afrikalı değilim.

Zijn voorouders kwamen uit Afrika.

- Ataları Afrikalıymış.
- Ataları Afrika'dan gelmiş.

- Afrika is een werelddeel, Groenland niet.
- Afrika is een continent, maar Groenland niet.

- Afrika bir kıta ama Grönland değil.
- Afrika bir kıtadır ama Grönland değildir.

Olifanten leven in Azië en Afrika.

Filler Asya ve Afrika'da yaşarlar.

Zuid-Afrika werd onafhankelijk in 1961.

Güney Afrika 1961'de bağımsız oldu.

Augustinus was in Noord-Afrika geboren.

Augusteno Kuzey Afrika'da doğdu.

Hoeveel landen zijn er in Afrika?

Afrika'da kaç ülke vardır?

Veel mensen in Afrika spreken Frans.

Afrika'daki birçok millet Fransızca konuşuyor.

Tom ging op safari in Afrika.

Tom Afrika'da safariye gitti.

In subsaharaans Afrika leven honderden miljoenen mensen

Sahra altı Afrika'da yüz milyonlarca insan var ve

In Zuid-Afrika, waar ik vandaan kom,

Ülkem Güney Afrika'da

Het is net avond in Zuid-Afrika.

Afrika'nın güneyinde sabahın erken saatleri.

Tom dacht dat Afrika een land was.

Tom Afrika'nın bir ülke olduğunu düşündü.

Maria werkt voor een NGO in Afrika.

Mary, Afrika'da bir sivil toplum örgütü için çalışıyor

Een cycloon door het zuiden van Afrika.

Kasırga tüm Güney Afrika'yı süpürdü.

Algerije is het grootste land van Afrika.

Cezayir, Afrika'nın en büyük ülkesidir.

Olifanten zijn er in Afrika en Indië.

Filler Afrika ve Hindistan'da bulunur.

Lesotho is volledig omringd door Zuid-Afrika.

Lesotho tamamen Güney Afrika ile çevrilidir.

Afrika is een continent, maar Groenland niet.

Afrika bir kıta ama Grönland değil.

Toen in 2014 ebola uitbrak in West-Afrika,

2014'te Batı Afrika'da Ebola salgını başladığında,

Op deze grafiek zien jullie India en Afrika.

Bu grafikte Hindistan ve Afrika görünüyor.

Veel kinderen in Afrika sterven van de honger.

Afrika'da çoğu çocuk açlıktan ölüyor.

De blauwe lijn is India, de rode is Afrika.

Mavi çizgi Hindistan, kırmızı çizgi Afrika.

Weet iemand iets over het ebolavirus dat Afrika teistert?

Herhangi biri Afrikayı etkileyen ebola virüsü hakkında herhangi biri bir şey biliyor mu?

Maria werkt voor een niet-gouvernementele organisatie in Afrika.

Mary, Afrika'da bir sivil toplum örgütü için çalışıyor

De eerste moslims van Trinidad en Tobago kwamen uit Afrika.

Trinidad ve Tobago'nun ilk Müslümanları Afrika'dan gelmişti.

Kijk eens naar de grootte van Afrika in vergelijking met Groenland.

Grönland'a kıyasla Afrika'nın büyüklüğüne bakın.

Hij ging in 1960 naar Afrika om nooit weer terug te keren.

1960'ta, dönmemek üzere Afrika'ya gitti.

Mijn land ligt in Noord-Afrika, ten zuiden van de Middellandse Zee.

Benim ülkem Akdeniz'in güneyinde, Kuzey Afrika'da yer alır.

Ik groeide op in een witte buitenwijk van Zuid-Afrika tijdens de apartheid,

Ayrımcı Güney Afrika'nın beyaz banliyölerinde büyüdüm,

Dit kleine eiland in Mosselbaai, Zuid-Afrika... ...is de thuisbasis van 4000 Kaapse pelsrobben.

Mossel Körfezi, Güney Afrika'daki bu ufacık ada 4.000 Güney Afrika kürklü fokuna ev sahipliği yapmaktadır.

Mensen die met een vork eten, wonen voornamelijk in Europa, Noord-Amerika en Latijns Amerika; mensen die met stokjes eten, wonen in Oost-Azië, en mensen die met hun vingers eten wonen in Afrika, het Nabije Oosten, Indonesië en India.

Çatal kullanıcıları temel olarak Avrupa, Kuzey Amerika ve Latin Amerika'da; yemek çubuğu kullanıcıları Doğu Asya'da ve parmak kullanıcıları ise Afrika, Orta Doğu, Endonezya ve Hindistan'dadırlar.