Examples of using "Lang" in a sentence and their turkish translations:
Uzun zaman oldu!
Ne zamandır?
Uzun süre kalabilir misin?
- Ne kadar uzunsun?
- Boyun ne kadar?
Binlerce yıldır,
mümkün olduğu kadar uzun süre konuşmamız lazım,
- Ben uzun boyluyum.
- Ben, uzunum.
Görüşmeyeli uzun zaman oldu.
- Tom uzun yaşadı.
- Tom'un uzun bir ömrü oldu.
Çok yaşa Mary!
Uzun süre bekletildim.
- Saçınız çok uzun.
- Saçın çok uzun.
Erkek kardeşinin boyu ne kadar?
Noel tatili ne kadar sürer?
- Kralımız çok yaşa!
- Kralım çok yaşa!
O uzun boylu değil.
O asla uzun süre kalmaz.
O uzun zaman önce oldu.
Kraliçe çok yaşa!
O uzun saçlı.
Tom'un uzun saçı var.
Çok uzun zaman oldu.
Tom'un saçı uzun.
Maria'nın uzun saçları var.
Yol uzun.
O uzun zaman önceydi.
- Bu ağaç uzun.
- Bu ağaç uzundur.
Tom uzun olmak istiyordu.
Tom biraz uzun boylu.
O uzun sürmedi.
Onun bacakları uzun.
- Uzun saçım var.
- Benim uzun saçım var.
Bu çok uzun.
- O uzun saçlı.
- Onun saçı uzun.
Onun saçı uzun.
Carol'ın elbisesi uzun.
Bu çok uzun.
Bir hafta boyunca yağmur yağdı.
Uzun zamandır bekliyorum.
Uzun bir zaman kalamıyor.
Ne kadar zamandır orada kaldınız?
Ne kadar süre Boston'da olacaksın?
Migren ataklarınız genelde ne kadar sürüyor?
2017 yılından öncesine.
Sonra uzun bir bekleyiş dönemi geldi.
O, seksen metre uzunluğunda idi.
Benim erkek kardeşim çok uzun.
O uzun süre kalamaz.
Uzun süredir onu tanıyor musun?
O çok uzun kaldı mı?
Yağmur bir hafta sürdü.
Uzun kalamam.
Sekiz metre uzunluğundaydı.
O uzun boylu ve güzel.
Uzun, uzun bir zaman aldı.
O, yeterince uzun sürdü.
Tom uzun süredir burada mı?
Uzun süredir burada yaşıyoruz.
Uzun süredir mi burada yaşıyorsun?
Tom'un uzun sarı saçı var.
Bu kadar uzun süre nerede kaldın?
Benim uzun sarı saçlarım var.
Çok uzun süre uzak durdum.
Sen gerçekten uzunsun, değil mi?
Eteğim fazla uzun.
Burada çok kalmayacağım.
Saatlerdir bekliyorum.
Tom uzun süre beklemeyecek.
Mary'nin uzun sarı saçı var.
Tom çok fazla beklemeyecek.
Köprü ne kadar uzunluktadır?
Orada uzun zamandır mı çalışıyorsun?
Bir kaplumbağa ne kadar yaşar?
Ne kadar süre bekleyeceğiz?
Çok uzun zaman oldu.
Uzun bir süredir arkadaşız.
Silahlı soygun nedir?
Çok uzun saçım var.
Mary'nin çok uzun saçı var.