Translation of "Wonen" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Wonen" in a sentence and their turkish translations:

- Ze wonen vlakbij.
- Ze wonen in de buurt.
- Ze wonen dichtbij.

Onlar yakınlarda yaşarlar.

- Ze wonen vlakbij.
- Ze wonen in de buurt.

Onlar yakın bir yerde yaşıyorlar.

Ze wonen daar.

Onlar orada yaşıyor.

Ze wonen beneden.

Onlar alt katta yaşıyor.

We wonen samen.

Birlikte yaşıyoruz.

Waar wonen jullie?

Siz arkadaşlar nerede yaşıyorsunuz?

Wij wonen hier.

Burada yaşıyoruz.

Waar wonen ze?

Onlar nerede yaşıyor?

- Wil je in Mumbai wonen?
- Wilt u in Mumbai wonen?

Bombay'da yaşamak ister misin?

We willen hier wonen.

Burada yaşamak istiyoruz.

Waar wil je wonen?

Nerede yaşamak istersin?

Waar wonen jullie allemaal?

Hepiniz nerede yaşıyorsunuz?

Wij wonen in Frankrijk.

Biz Fransa'da yaşıyoruz.

- We wonen allen in dezelfde buurt.
- We wonen allemaal in dezelfde buurt.

Hepimiz aynı çevrede yaşamaktayız.

We wonen hier sinds juli.

Temmuzdan beri burada yaşamaktayız.

Mijn ouders wonen in Kioto.

Anne babam Kyoto'da yaşıyorlar.

Ze wonen in deze stad.

onlar bu kasabada yaşıyorlar.

Ze wonen elke les bij.

Onlar her derse devam eder.

Ik wil in Australië wonen.

Avustralya'da yaşamak istiyorum.

Willen jullie in Duitsland wonen?

Almanya'da yaşamak istiyor musun?

Ik wil in Boston wonen.

Boston'da yaşamak istiyorum.

We wonen in een huis.

Biz bir evde yaşarız.

Zij wonen in Helsinki, Finland.

Onlar Helsinki, Finlandiya'da yaşarlar.

Ik ga in Namibië wonen.

Namibya'da yaşayacağım.

We wonen hier al lang.

Uzun süredir burada yaşıyoruz.

In Japan wonen is duur.

Japonya'da yaşamak pahalı.

Zij wonen in een huis.

Bir evde oturuyorlar.

Dieren wonen in het bos.

Hayvanlar ormanda yaşar.

Ik wil bij jou wonen.

Seninle yaşamak istiyorum.

Ik wil op Antarctica wonen.

Antartika'da yaşamak istiyorum.

Tom wou in Boston wonen.

Tom Boston'da yaşamak istiyordu.

Ik wil in Tampa wonen.

Tampa'da yaşamak istiyorum.

We wonen in New York.

New York'ta yaşıyoruz.

Wonen jullie in dit gebouw?

- Bu binada mı yaşıyorsun?
- Bu binada mı oturuyorsun?
- Bu binada mı ikamet ediyorsun?
- Bu binada mı ikamet ediyorsunuz?
- Bu binada mı oturuyorsunuz?
- Bu binada mı yaşıyorsunuz?
- Siz bu binada mı yaşıyorsunuz?
- Siz bu binada mı ikamet ediyorsunuz?
- Siz bu binada mı oturuyorsunuz?
- Sen bu binada mı yaşıyorsun?
- Sen bu binada mı oturuyorsun?
- Sen bu binada mı ikamet ediyorsun?

Ik wil in India wonen.

Hindistan'da yaşamak istiyorum.

Ik wil niet alleen wonen.

Tek başıma yaşamak istemiyorum.

We wonen hier sinds januari.

Ocak ayından beri burada yaşıyoruz.

Veel esperantisten wonen in Hongarije.

Macaristan'da birçok esperantist yaşıyor.

Ik wil in Helsinki wonen.

Ben Helsinki'de yaşamak istiyorum.

Ze wonen in de buitenwijken.

Onlar banliyölerde yaşıyorlar.

Dan wilde in Mexico wonen.

Dan Meksika'da yaşamak istiyordu.

Willen jullie in Boston wonen?

Boston'da yaşamak ister misin?

Ik wil in Brazilië wonen.

Ben Brezilya'da yaşamak istiyorum.

Mijn kinderen wonen in Boston.

Çocuklarım Boston'da yaşıyor.

Mijn kinderen wonen in Londen.

Çocuklarım Londra'da yaşıyor.

Hij weet waar we wonen.

- O, nerede yaşadığımızı biliyor.
- Nerede yaşadığımızı bilir.

Er wonen 14 mensen hier.

Burada 14 kişi oturuyor.

We wonen op een boerderij.

Biz bir çiftlikte yaşıyoruz.

Ik wilde in Boston wonen.

Boston'da yaşamak istedim.

Bedoeïenen wonen in de woestijn.

Bedeviler çölde yaşar.

Ik zou graag in Frankrijk wonen.

Fransa'da yaşamak isterdim.

Ik wil in een kasteel wonen.

Bir kalede yaşamak istiyorum.

Zij en haar vriend wonen samen.

O ve erkek arkadaşı birlikte yaşıyorlar.

Hoeveel mensen wonen in jouw stad?

Kasabanda kaç kişi yaşıyor.

Zij wonen dicht bij de school.

Onlar okulun yanında yaşıyorlar.

We wonen allemaal in hetzelfde studentenhuis.

Hepimiz aynı yurtta yaşarız.

- Woon je alleen?
- Wonen jullie alleen?

Yalnız mı yaşıyorsun?

Ik wil in de stad wonen.

Şehirde yaşamak istiyorum.

Niemand wilde in mijn land wonen.

Kimse ülkemde yaşamak istemedi.

Hoeveel Eskimo's wonen er in Groenland?

Grönland'da kaç tane eskimo yaşıyor?

Wij wonen op de zesde verdieping.

Altıncı katta oturuyoruz.

Tom wil niet met mij wonen.

Tom benimle yaşamak istemiyor.

Ik wil graag in IJsland wonen.

İzlanda'da yaşamak isterim.

Ze wonen in een mooie omgeving.

Onlar iyi bir ortamda yaşıyorlar.

Ik zou daar niet willen wonen.

Orada yaşamak istemezdim.

Wij wonen in de Verenigde Staten.

Biz ABD'de yaşıyoruz.

Ze wonen in een groot huis.

Onlar büyük bir evde yaşıyorlar.

In het huis wonen twee gezinnen.

Evde iki aile yaşıyor.

Hij kwam in mijn buurt wonen.

O benim mahalleme taşındı.

Zij wonen in een klein huis.

Küçük bir evde yaşarlar.

- We leven hier.
- Wij wonen hier.

Burada yaşıyoruz.

Hoeveel mensen wonen er in Australië?

- Avustralya'da kaç tane insan yaşıyor?
- Avustralya'da kaç kişi yaşıyor?

Mijn vriend wil in Azerbeidzjan wonen.

Arkadaşım Azerbaycan'da yaşamak istiyor.

Mijn ouders wonen op het platteland.

Ebeveynlerim kırsalda yaşıyorlar.

Ik wil op het platteland wonen.

Ben kırsalda yaşamak istiyorum.

Ik zou eender waar kunnen wonen.

Ben her yerde yaşayabilirim.

We wonen ver van de luchthaven.

Biz havaalanından uzakta yaşıyoruz.

Ze wonen in een ander land.

Onlar başka bir ülkede yaşıyorlar.

In Alaska wonen miljoenen wilde dieren.

Alaska'da milyonlarca vahşi hayvan yaşıyor.

We wonen nog niet in Schotland.

Henüz İskoçya'da yaşamıyoruz.

We wonen dicht bij het station.

- Biz istasyona yakın yaşarız.
- İstasyona yakın oturuyoruz.

Ik wilde niet in Boston wonen.

Boston'da yaşamak istemedim.

We wonen in een vrij land.

Biz özgür bir ülkede yaşıyoruz.