Examples of using "Dit" in a sentence and their turkish translations:
- Bu işe yarar.
- Şimdilik idare eder.
Bunu mu istiyorsun?
Düşündüğün bu mu?
Bunu görüyor musun?
Bunu biliyor muydun?
Yiyecek anlamına geliyor. Bu da enerji demek.
Bu farklı bir şey. İlginç bir şey.
Bu özeldir.
- Bu kolay.
- Bu basit.
Bu yemek.
- Bunun fiyatı nedir?
- Bunun fiyatı ne kadar?
Lütfen bunu kopyalayın.
Bu hoş mu?
Bu güzel mi?
Bu sahte mi?
Bu sayıyor mu?
Bu garip.
Bu dayanılmaz.
Bu zor.
Bu temeldir.
Bu yıl...
Bunu unutma!
Bunu hisset.
Bunu imzala.
Bunu kontrol et.
Bunu sakla.
Bunu taşıyın.
Bunu tut.
Bunu kullan!
Bu uyar mı?
Bunu düzelt.
Bunu oku.
Bu berbat.
Bunu kokla.
Bu sizin anahtarınız.
- Bunu kullanacak mısınız?
- Bunu kullanacak mısın?
Bu ne zaman oldu?
Bu neden oldu?
Bu anlamsız.
Buna ne dersiniz?
Bu futbol değil, bu Amerikan futbolu!
- Bunu bir dene.
- Tadına bir bak.
Bu yumurta kötü kokuyor.
Bu şey ne için kullanılır?
- Bu şarkıyı biliyor musunuz?
- Bu şarkıyı biliyor musun?
Sen bunu neden yapıyorsun?
Bu senin şarabın mı?
Bu senin şarabın.
- Bunu hak etmiyorsun.
- Bunu hak etmiyorsunuz.
- Buna layık değilsin.
- Buna layık değilsiniz.
Burası senin yatak odan.
Bu senin ülken.
Bu senin kalemin mi?
Buna ihtiyacın var.
Bu senin hesap makinen.
Bunlar senin kayakların mı?
Bu kitap çok yeni.
Lütfen bu dosyayı silin.
Bunu devam ettirebilir miyim.
Bu senin bisikletin mi?
Bu bir at.
Bu senin ailen mi?
Bu son derece garip.
- Senin sözlüğün bu mu?
- Bu sözlük senin mi?
Bu bir hata.
Bu bir çiçek mi?
Bu senin kaderin.
Bu onun.
Bunu yaptın.
Bu bir gelişme.
İşte bildiğimiz budur.
Bunun hepsi gerçekten oldu mu?
Bu sadece su.
Bu ev boş.
Bu senin çantan mı?
Bu bir televizyondur.
- Bu saat ne kadar?
- Bu saatin fiyatı nedir?
- Bu saat kaç para?
Bu beklenenden daha iyi.
Bu senin kitabın mı?
Bu senin şemsiyen mi?
Bu benim kuzenim.
Bu bira sert.
Bu konuşma kaydediliyor.
Bunun yapılması gerekir.
Bu nasıl çalışacak?
Bunu görebiliyor musun?
- Bunu kullanacak mısınız?
- Bunu kullanır mısın?
- Bunu kullanacak mısın?
- Bu İbranice değil, Yidiş.
- Bu İbranice değil, Yidce.
Bu da ne böyle?
Bu saat su geçirmez.
Bu doğru değil.
Bu sıra dışı bir şey.
Bulduğumuz çözüm buydu.
Bu meyveyi al.
Bu beni şaşırtıyordu