Examples of using "Verloren" in a sentence and their turkish translations:
Onlar kaybetti.
Onlar her şeyi kaybetti.
Kayboldum.
Her şey kayboldu.
Tom kayboldu.
Biz kaybettik.
Onlar çok şey kaybetti.
Kayboldum.
Kayboldun, değil mi?
Ben şemsiyemi kaybettim.
Saati kaybettim.
- Cüzdanımı kaybettim.
- Ben cüzdanımı kaybettim.
Oyunu kaybeden sizsiniz.
Onlar her savaşı kaybettiler.
ve arkadaşımı kaybetmekle başladı.
- Bir şey mi kaybettin?
- Bir şey kaybettin mi?
Takımımız kaybetti.
Kendimi kaybetmiş hissediyorum.
Zayıfladın mı?
- Biz oyunu kaybettik.
- Biz maçı kaybettik.
Tom her şeyi kaybetti.
Onlar onu kaybettiler.
Onlar mülklerini kaybettiler.
E-posta adresinizi kaybettim.
Batı her şeyi kaybetti mi?
O elçantasını kaybetti.
Dilini mi yuttun?
O, sinema biletini kaybetti.
Köpeğini kaybetti.
Kol saatim kayboldu.
- O işini kaybetti.
- İşini kaybetti.
Saati kaybettim.
Çok zaman kaybettik.
- O, görme duyusunu kaybetti.
- O görme yeteneğini kaybetti.
Marie şemsiyesini kaybetti.
O, araba anahtarlarını kaybetti.
- Cüzdanımı kaybettim.
- Ben cüzdanımı kaybettim.
- Onlar savaşı kaybetti.
- Savaşı kaybettiler.
Cüzdanımı kaybettim.
Oyunu kaybettin.
Köpeğini kaybetti.
- Burada bir şey kaybettin mi?
- Burada bir şey mi kaybettin?
- Birçok çiftçiler çiftliklerini kaybettiler.
- Birçok çiftçi çiftliğini kaybetti.
- Benim şemsiyemi kaybettim.
- Şemsiyemi kaybettim.
Onlar DNA örneğini kaybettiler.
Milyonlarca işçi işlerini kaybetti.
Mendilimi kaybettim.
Anahtarlarımı kaybettim.
Hiç kilo vermedim.
- Tom, Boston'da fotoğraf makinesini kaybetti.
- Tom, fotoğraf makinesini Boston'da kaybetti.
Bizim takım bütün oyunları kaybetti
Dün saatimi kaybettim.
Kaybolduk.
Sen kaybettin, vazgeç!
Kayıp zamanı yakalamak zorundayız.
O bütün parasını kaybetti.
- Kaybettin.
- Sen kaybettin.
Kocam işini kaybetti.
Tom yabancı aksanını kaybetti.
İnsanlar bankalara güvenini kaybettiler.
Yeni saatini kaybetti.
Anahtarı kaybettim.
Saatimi kaybettim.
Kazadan sonra bilincini kaybettin mi?
Takımımız ilk oyunu kaybetti.
Onu kaybettik.
Maciek karısını aralık ayında kaybetti.
Ona olan güvenimi kaybettim.
- Tom Boston'da kamerasını kaybetti.
- Tom, Boston'da fotoğraf makinesini kaybetti.
- Tom, fotoğraf makinesini Boston'da kaybetti.
Birçoğu depremden sonra evlerini kaybetti.
Kız arkadaşını şeker hastalığından kaybetti.
Sana olan tüm saygımı kaybettim.
Biz uzun zaman önce genel bakışı kaybetmiştik.
Tom'u gözden kaybettim.
Kayıp anahtar için odayı aradı.
Zayıfladın mı?
ve sevmeyi öğreniyorum.
Arabamın anahtarını kaybettim.
Yangında ayakkabımı kaybettim.
Geçen hafta burada yolumu kaybettim.
Karımı bir trafik kazasında kaybettim.
Yaşama isteğini kaybettim.
Birçok Roma teknolojisi Orta Çağ sırasında kaybedildi.