Translation of "Yediği" in French

0.005 sec.

Examples of using "Yediği" in a sentence and their french translations:

Onun yediği gerçekten odur.

C'est vraiment ce qu'il a mangé.

Onun ne yediği umurumda değil.

Ce qu'elle mange m'est indifférent.

Tom yediği tüm sebzeleri yetiştirir.

Tom produit lui-même les légumes qu'il consomme.

O yumurta yediği zaman kurdeşen olur.

- Il fait de l'urticaire lorsqu'il consomme des œufs.
- Il fait de l'urticaire lorsqu'il mange des œufs.

O, köpeğini yediği aynı şeyle besliyor.

- Elle nourrit son chien avec ce qu'elle mange elle-même.
- Elle donne à manger à son chien la même chose qu'elle mange.

O çok fazla yediği için hasta hissetti.

Il est tombé malade parce qu'il a trop mangé.

Tom'un akşam yemeği için yediği pahalıya mal olmadı.

Ce que Tom a mangé n'a pas coûté tant que ça.

Aslında kocam bizim düğün pastamızın birazını yediği için şaşırdım.

J'étais surprise parce que mon mari avait en fait mangé un peu de notre gâteau de mariage.

Tom yaklaşık haftada üç kere yemek yediği restorana girdi.

Tom entra dans le restaurant où il mange environ trois fois par semaine.

Bir kadının öğle yemeğini yediği için bir adamı bıçakladığını duydum.

J'ai entendu qu'une femme a poignardé un homme parce qu'il avait mangé son déjeuner.

Tarih, 126 Himalayalı köylüyü yediği kaydedilen 19'uncu yüzyılda yaşamış bir kaçaktan,

L'histoire parle du "léopard mangeur d'hommes de Rudraprayag", une bête sauvage du 19ème siècle.

Tom bazı gıda alerjileri var, bu nedenle o ne yediği konusunda dikkatli olmak zorunda.

Tom fait des allergies alimentaires, alors il doit faire attention à ce qu'il mange.