Translation of "Besliyor" in French

Yani bu duyguları besliyor.

C'est essentiel de cultiver ces émotions.

O bir kedi besliyor.

Il a un chat.

Kate bir köpek besliyor.

Kate élève un chien.

Yani aslında hayvan besliyor deyince

donc en fait deyince alimentation animale

Tom siyah bir kedi besliyor.

- Tom a un chat noir.
- Tom a une chatte noire.

çeşitlilik, yeniliği ve müşteri içgörüsünü besliyor.

que la diversité alimente l'innovation et la connaissance du client.

O, köpeğini yediği aynı şeyle besliyor.

- Elle nourrit son chien avec ce qu'elle mange elle-même.
- Elle donne à manger à son chien la même chose qu'elle mange.