Translation of "Olanın" in French

0.003 sec.

Examples of using "Olanın" in a sentence and their french translations:

İhtiyacım olanın hepsi bu.

C'est tout ce dont j'avais besoin.

Var olanın hepsi bu kadar.

C'est tout ce qu'il y a.

Komik olanın ne olduğunu bilmek istiyorum.

- Je veux savoir ce qui est drôle.
- Je veux savoir ce qui est amusant.

Yolu doğru olanın. Yükü ağır olur.

Celui qui est sur la bonne voie, porte un lourd fardeau.

Soruna sebep olanın biz olmadığından emin olmak istedim.

Je voulais être certain que ce n'était pas nous qui avons causé le problème.

Iyi olanın olağanüstü derecede kusursuz bir bebek olduğunu düşünüyordum,

je pensais que bon était une version d'un super bébé,

- Başlangıcı olanın sonu da vardır.
- Her yokuşun bir de inişi vardır.

Toutes les choses ont une fin.

Japon halkının kişi başına düşen pirinç tüketimi yaklaşık elli yıl önce olanın yarısı.

Au Japon, la consommation de riz par habitant est à peu près la moitié de ce qu'elle était il y a cinquante ans.