Translation of "Düşünüyordum" in Japanese

0.006 sec.

Examples of using "Düşünüyordum" in a sentence and their japanese translations:

Haklı olduğunu düşünüyordum.

あなたは正しいと思いました。

Zaten bildiğini düşünüyordum.

もう知ってるって思ってた。

Aynı şeyi düşünüyordum.

私も同じこと考えてた。

Plan hakkında düşünüyordum.

私はその計画について考えていた。

Onun hakkında düşünüyordum.

彼女のこと考えてたんだ。

Yalnız olmayı sevdiğini düşünüyordum.

一人でいるのが好きなのだと思っていました。

Tamamen aynı şeyi düşünüyordum.

僕も全く同じこと考えてた。

Bana ne dediğini düşünüyordum.

私は彼女が私に言ったことについて考えていた。

"Bunu kesinlikle yakalayacak." diye düşünüyordum.

‎絶対に仕留めると思った

Sadece yeni bir iş düşünüyordum.

ちょうど新しい仕事のことを考えていたんだ。

Bizden bir şey sakladığını düşünüyordum.

彼は私達に何か隠していると思った。

Onun gelmemesinin tuhaf olduğunu düşünüyordum.

彼が姿を見せないのはおかしいと思った。

- Senin bildiğini düşünüyordum.
- Bildiğini sanıyordum.

あなたは知ってるって思ってた。

Bunun bir sır olduğunu düşünüyordum.

それは秘密なことだと思ったんだよ。

Sadece Japonların işkolik olduğunu düşünüyordum.

私は仕事中毒者は日本人だけかと思っていました。

Tom'un yaptığının şirin olduğunu düşünüyordum.

- トムがしたことはかわいいと思った。
- トムはかわいいことをしたと思いました。

Onun işi zaten bitirmiş olduğunu düşünüyordum.

彼はすでに仕事を終えてしまったと私は思った。

Bir daha hiç mutlu olmayacağımı düşünüyordum.

- 私はもう二度と幸せになれないと思っていた。
- 二度と幸せになんかなれないと思ってた。

Birlikte öğle yemeği yememiz gerektiğini düşünüyordum.

私たちは一緒に昼食を取るはずだと思っていました。

2.30'da Tom'u karşılamamız gerektiğini düşünüyordum.

私たちは2時30分にトムと会うことになっていると思っていました。

Senin yeni şeyler öğrenmeyi sevdiğini düşünüyordum.

あなたは新しいことを勉強したいのだと思った。

Ben de tam aynı şeyi düşünüyordum.

僕も全く同じこと考えてた。

Bir erkek çocukken doktor olmayı istediğimi düşünüyordum.

子供のころ、私は医者になりたいと思っていた。

Siz ikinizin çok ortak yönü olduğunu düşünüyordum.

あなたたち二人には共通点がたくさんあるだろうと思っていました。

Oraya bisikletle gitmeyi düşünüyordum ama yağmur başladı.

自転車で行こうと思っていたのに、雨が降ってきました。

Gerçekten mi? Onun evlenecek son kişi olduğunu düşünüyordum.

へえー、結婚なんかしそうにない人だったと思っていたのに。

Onun meşgul olduğunu düşünüyordum ama aslında o boştaymış.

彼は忙しいと思ったが、それどころか暇だった。

Ben geri alıncaya kadar Tom'u burada tutacağını düşünüyordum.

私が戻るまで、トムをここに留めておくつもりなのだと思っていました。

Oraya bisikletle gideceğimi düşünüyordum ama yağmur yağmaya başladı.

自転車で行こうと思っていたのに、雨が降ってきました。

Iyi olanın olağanüstü derecede kusursuz bir bebek olduğunu düşünüyordum,

「スーパー赤ちゃん」を産むのが 良いことだと思っていました

...ahtapot gibi düşünüyordum. Ve bunlar bir açıdan aşırı yorucuydu.

‎タコのように考えるのは ‎とても大変なことなんだ

Birlikte yemek yemek için dışarıya çıkmanın seni neşelendireceğini düşünüyordum.

一緒に外食することで君を元気づけられると思ったんだ。

Yüksek morfinden kafam iyi halde daha sonra ne olacağını düşünüyordum.

モルヒネで朦朧としながら この現実を理解しようとしていました

- Tom'un bize yardım edeceğini düşündüm.
- Tom'un bize yardım edeceğini düşünüyordum.

トムは僕らを手伝ってくれるだろうと思った。

Takeo'nun sınavı geçtiğini ve Kunio'nun da başarısız olduğunu düşünüyordum ama sonuç tam aksine çıktı.

武雄は受かり、邦夫は受からないと思っていたが、結果は逆だった。