Translation of "Arkadaşından" in French

0.007 sec.

Examples of using "Arkadaşından" in a sentence and their french translations:

O, arkadaşından yardım istedi.

Il se tourna vers ses amis pour obtenir de l'aide.

Erkek arkadaşından ayrılmayı planlıyor.

Elle pense se séparer de son copain.

Arabayı arkadaşından ödünç aldı.

- Il emprunta la voiture de son ami.
- Il a emprunté la voiture à un ami.

Gözyaşları içinde arkadaşından ayrıldı.

- Elle prit congé de son ami en pleurs.
- Elle prit congé de son ami, en pleurs.

Tom Mary'ye hayali arkadaşından bahsetti.

Tom a parlé de son ami imaginaire à Marie.

Maria'nın erkek arkadaşından nefret ediyorum.

Je déteste le petit ami de Mary.

Son zamanlarda arkadaşından haber aldın mı?

- Avez-vous récemment entendu parler de votre ami ?
- Avez-vous récemment entendu parler de votre amie ?

O, erkek arkadaşından bir hediye aldı.

- Elle reçut un présent de son petit ami.
- Elle reçut un présent de son copain.
- Elle a reçu un présent de son ami.
- Elle a reçu un présent de son copain.
- Elle a reçu un présent de son petit copain.
- Elle reçut un présent de son petit copain.

Mary erkek arkadaşından gelen bir hediyeyi açacak.

Mary va ouvrir un cadeau de son petit ami.

Mary Tom'u erkek arkadaşından daha heyecan verici buldu.

Marie a trouvé Tom plus passionnant que son petit ami.

Arkadaşım kız arkadaşından ayrıldı ve şimdi benimle çıkmak istiyor.

Mon ami a quitté sa petite copine et maintenant il veut sortir avec moi.

- Erkek arkadaşından ayrılmayı planlıyor.
- O erkek arkadaşıyla ilişkiyi bitirmeyi planlıyor.

Elle pense se séparer de son copain.

O da iki arkadaşından bu temayla ilgili bir parti hazırlamalarını istedi.

Elle a demandé à deux amies d'organiser un événement à ce sujet.

Dan doğum günü için bir iş arkadaşından şanslı kedi heykelciği aldı.

Pour son anniversaire, Dan a reçu un chat porte-bonheur de la part de ses collègues.

- O kız arkadaşından ayrıldıktan sonra evin etrafında amaçsızca dolaştı.
- O, kız arkadaşıyla ilişkiyi bitirdikten sonra evin etrafında amaçsızca dolaştı.

Après avoir rompu avec sa copine, il traîna en broyant du noir autour de la maison pendant tout un mois.