Translation of "Hediye" in Korean

Hediye almak istediğim zaman hediye alacağım,

앞으로 난 내가 선물을 사주고 싶을 때만 살 거라구요.

İkinci hediye psikolojikti.

두 번째 선물은 심리적인 겁니다.

Bunun hediye olmadığını söyledim.

그래서 저는 이게 선물이 아니라고 말했죠.

Sineğe nektar hediye ediliyor.

‎파리가 꿀을 얻습니다

Oradayken beklenmedik bir hediye aldım.

제가 거기 있었을 때, 뜻밖의 선물을 하나 받았어요.

Aslında bir hediye olduğu ortaya çıktı

그것은 제게 선물이었죠.

hediye ekonomisinin bir parçası olarak görüyor.

그는 삶을 "선물 경제"의 한 부분으로 봅니다.

Ama aldığım en büyük hediye Batı eğitimiydi.

그런데 제가 받은 최고의 선물은 바로 서양식 교육입니다.

Birine otomatikman hediye alacağım demek değil, tamam mı?

무조건 아무에게나 선물을 사주지 않을 거에요. 알겠어요?

Kimileri bunun reklam çalışması olduğunu, kimileri de hediye olduğunu söyledi.

이걸 홍보전략이라고 말하는 사람도 있고 선물이라고 말하는 사람도 있었어요.