Examples of using "Separarse" in a sentence and their turkish translations:
Ailesinden ayrılmayı sevmiyordu.
daha sonrasında ise bunlar ayrılmaya başladı birbirlerinden
yollarını kaybetmiyorlar ve birbirlerinden ayrılmadan disiplinli bir şekilde ilerliyorlar
Memlükleri kendilerine çekip yemlemelerini emretti.
Tom bana ebeveynlerimin ayrılmadan önce ne kadar süredir evli olduklarını sordu.
Kitbuqa'nın kalan birlikleri Bisan şehrine doğru çekildi.
itmiştir. Mahran, ikiyüz yirmi evlilik sözleşmesinin Mısır'da son zamanlarda yapılan bir deney
Tom ve Mary ayrılmaya karar verdiler.